Vakti
zamanında hükümdarın biri korkunç bir rüya görmüş. Dehşet içinde uyanır uyanmaz
müneccim başının huzuruna gelmesini emir buyurmuş. Biraz sonra müneccim başı
huzurda hükümdarın rüyasını dinlemekteymiş. Hükümdar anlattıkça retken renge girmiş
müneccim başı. Hükümdar rüyasını anlatmayı bitirince de titreyerek dizlerinin
üzerine çökmüş ve “sultanım çok kötü, maalesef çok kötü” diye inlemiş. Hükümdar
gürlemiş
-Tez
bu rüyayı tabir edesin.
Çaresiz
müneccim başı “Sultanım demiş, maalesef çok yakında ailenizden herkes ölecek
bir tek siz sağ kalacaksınız”.
Hükümdarın
gözlerinden ateş fışkırmış
-Tez
bunun kellesini vurun.
Müneccim
başının kanlı cesedi salondan çıkarılırken, hükümdar başka bir müneccim
getirilmesini emir buyurmuş.
Biraz
sonra hükümdarın karşısında müneccim başının yardımcısı rüyayı dinlemekteymiş
Dinledikçe
yüzüne kocaman bir gülümseme yayılmış.
Rüya
bitince hükümdarın eteğini öpüp “sultanım müjde, müjde “diye neşeyle başlamış
söze
-Sultanım
müjdeler olsun, ailenizde en uzun yaşayacak olan sizsiniz demiş
Biraz
sonra ellerinde keseler dolusu altınla salondan ayrılan müneccim yardımcısı,
müneccim başı lığa terfi etmiş olmanın gururuyla gülümsüyormuş.
Evet, ne söylediğin kadar önemli olan değer bir husus da, neyi nasıl söylediğindir.
****
Öncelikle
iletişimi tanımlayacak olursak, en yalın ifadesiyle “İletişim”, insanlar
arasındaki bilgi, duygu ve düşünce alışverişidir.
Peki, neden etkili iletişim?
Var
olabilmemiz, ihtiyaçlarımızı karşılayarak hayatımızı devam ettirebilmemiz için
insanlarla bir arada yaşamak zorundayız. Bir arada yaşamak zorunda olduğumuz
insanlar birbirinden farklı özelliklere, iletişim biçimlerine, algılama kapasitelerine
sahip olduğu için de etkili iletişim yöntemlerini bilmek hayati denebilecek
fonksiyona sahiptir.
Doğru
iletişim kurabilmek ve sürdürebilmek için de önce kendi duygularımızı,
ihtiyaçlarımızı, güçlü ve zayıf yanlarımızı, ihtiyaç ve motivelerimizi,
hedeflerimizi tanımak, tercihlerimizi yapabilmek ve sahip olduğumuz özelliklerimizi
en verimli şekilde kullanabilmek, etkili bir iletişim kurabilmek için
gereklidir
İşte
bu noktada Duygularını anlamak, Anlatmak, Aktarmak yaşam kalitesini % 80 oranında
arttırır. Bu anlaşamadığınız her 10 kişiden 8 i ile anlaşır hale gelmektir.
Etkili iletişim salt, insanlarla çabucak diyaloğa geçebilmek değil, aynı zamanda
iletişimi sürdürebilir kılmaktır. İnsanlarla kurduğumuz iletişimin kalitesi
arttıkça stresimiz azalır, iletişim kazaları ve kopuklukları önlenir ve yaşam
kalitemiz artar
İki insan birbirinin farkına vardığı andan itibaren
-Söylediği
-Söylemediği
-Yaptığı
-Yapmadığı
Her
şeyin anlamı vardır
Bu
iletişim sürecinde en önemli olduğunu zannettiğimiz sözler ancak % 7 oranında
yer alırken, beden dili % 55, ses tonu-söyleyiş tarzı % 38 oranında etkiler
“Ben
elimden geleni yaptım, gereken tüm yöntemleri denedim, artık bende hiçbir
kabahat yok” ,diyoruz ama acaba, gerçekten kendimizi doğru bir şekilde ifade
edebildik mi?
Ve
belki de sorunun kaynağı, bizizdir de farkında değilizdir.
Sorunun
kaynağını bilmeyen kişi, sorunu çözemediği gibi, çözümü başkalarının huzurunu
kaçırmakta bulur. Ve burada, problem yaratan düşünce şeklimizi değiştirmedikçe,
çözüm üretebilmemiz mümkün değildir.
Herkesin
algılama kapasitesi farklıdır ve ancak algılayabildiği ölçüde bilgi toplayabilir.
Biz istediğimiz kadar konuşalım, eğer karşımızdakinin frekansı farklı ise
söyleyeceklerimizin karşıdaki etkisi, ancak onun algılayabildiği kadardır.
Yaptığımız en büyük hata, işte sadece kendi frekansımızdan yayın yapıp, karşımızdakinin anlamasını beklemektir.
Hiçbir
yetişkin birey, diğer bir yetişkin üzerinde zorla davranış değişikliği yapamaz.
O halde, karşıdakini değiştirebilmemiz mümkün değilse, mümkün olandan başlayıp,
farklı frekanslarda yayın yapmayı öğrenmek, önemli bir adım atmamızı sağlayacaktır.
Usta
bir aşçıyı düşünün. Salt kaliteli malzeme kullanmak, onu iyi bir aşçı yapmaya yetmeyecektir.
Aşçının ustalığı, hangi malzemeyi, ne kadar ve nasıl kullanacağını bilmesi ile
belli olur.
İşte
kendi kişilik özelliklerimizi tanımaya çalışarak başladığımız iletişim yolculuğumuza,
bundan böyle farklı konularla devam edeceğiz.
Buyurun
hepinizi bekliyorum efendim…
Çok güzel bir yazı, arada açılıp yeniden okunmalı :)
YanıtlaSilPadişahın rüyası hikayesinin ana fikri o kadar güzel ki, bayıldım. Gerçekten aynı şeyi iki müneccim nasıl aktarmış kötü aktarmanın kötü sonucu :))))öteki de aslında aynı şeyi demiş ama ne kadar akıllıca, kurnazca. Çok beğendim. Beden dili, ses tonu, hatta gözleri kaçırmak bunlar çok önemli, ben konuşurken bana değil halıya, duvarlara, başka taraflara bakan komşulara çok gıcık olurum, zaten bir yerde okumuştum öyle yapanlar 'seni sevmiyorum' mesajı verirmiş bilmeden.:)
YanıtlaSilÇok teşekkürler.
iletişim zor iş yaaaa. bi dee, hoşgeldiiin, tatilden döndün herhaldeee :)
YanıtlaSilHikaye beni kalbimden vurdu :) Evet toplumda yer edinmemiz icin sart bu hakkaten :)
YanıtlaSilHikaye, işin özünü bi çırpıda anlatmış 😂
YanıtlaSilSevgili bloggerarkadaşlar "Emre Bozkuş" "bücürükveben" "deeptone" "ANNESİ'nin PRENSES'i" "cem kazan" değerli,yorumlarınız için hepinize ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Blogumda'ki teknik bir sorundan dolayı hepinize ayrı ayrı cevap veremiyorum.Umarım sorunu halledebilirim..
YanıtlaSilPadişah hikayesi güzelmiş..Gerçekten çok önemli etkili iletişim..
YanıtlaSil"Mehmet Ali Yalçınkaya" hoş geldiniz.Etkili iletişim, hayat kalitemizi yükseltecek önemli bir katkı..
YanıtlaSil