28 Şubat 2018 Çarşamba

İLETİŞİMDE BEDEN DİLİ


İLETİŞİMDE BEDEN DİLİ

Arkadaşımın üç yaşındaki kızı isyan ediyordu…

-Anne beni dinlemiyorsun!

-Dinliyorum kızım.

-Ama bana bakmıyorsun!!!  Bu diyalogun sonrasında küçük kız annesinin başını minik avuçlarının içine alıp gözlerine bakarak anlatıyordu…

-Beni anlamıyorsun…

-Of ya anlatamadım bir türlü!!!

Buna benzer cümleleri çokça kuruyorsanız veya duyuyorsanız orada iletişim sorunları olduğu anlamına gelir.

İletişim engelleri veya kazalarının bir kısmı, iletişimi kelimeler ve sözcükler kullanmaktan ibaret görmekten kaynaklanır

İki insan karşı karşıya geldiği andan itibaren iletişim başlamış demektir. O andan itibaren iki kişinin konuşması -konuşmaması, bakması -bakmaması yani her hali bir anlam ifade etmeye başlar.

èİlk izlenim (7) saniyede oluşur. Diğer insanlar hakkında karar vermeye 7 saniye içinde başlarız.

İletişim; Sözler % 7

Sese tonu % 38

Beden dili % 55 den oluşan bir paket programdır.

Sadece sözlerle anlaşmaya çalışmak çat pat İngilizcesiyle ve el kol hareketleriyle turiste yol tarif eden Mahmutpaşa esnafı gibidir.

Luk, buradan go go go, sola törn, go go go… Orda bas durağı var. Ona bin gol, van tu tri durak sonra in…

Göz temasının, etkin dinlemede önemli bir unsur olduğunu çözen arkadaşımın üç yaşındaki kızı gibi, karşımızdaki kişinin beden dili sinyallerinin önemli bir kısmını kodlayarak çözebiliriz aslında. Bunu doğumumuzdan itibaren gözlemlemelerimiz ve öğrendiğimiz bilgilerle içgüdüsel olarak yaparız.

Beden dili: Cinsiyet

-Kültür

-Ülke /bölge

-Ortam

-Ekonomik şartlara göre farklılıklar gösterir

Deniz altındaki dalgıçların , “her şey yolunda” işaretini Türkiye’de sokakta birine yapsanız kan çıkar. Akademik hayatının bir kısmında Ortadoğu insanını gözlemleme imkânı bulan bir hocamız anlatmıştı.”Orada iki şoför trafikte el frenlerini indirip, saatlerce bağıra çağıra kavga edebilirler. Bizde olsa ilk beş dakikadan sonra kolları sıvayan sürücüler levyeyi ellerine alırlar.”

Benzer coğrafyalarda yaşayan insanların beden dilleri de benzerlikler gösterebilir. Bir dönem bizde moda olan Brezilya dizilerindeki abartılı mimikler ve el kol hareketleriyle konuşan insanlar sadece Brezilya değil tüm Latin Amerika ve Hispanik insanların heyecanlı kişiliğinin yansımasıydı.

Cık! Yaparak hayır diyen üç millet vardır. Türkler-Yunanlılar-Suriyeliler

 Bizler telefon çaldırarak korna çalarak anlaşan bir milletiz. Trafikte tanıdığı birini görünce heyecanla kornaya sarılan, kontörün pahalı olduğu zamanlarda” seni hatırladım, nasılsın? “ demek için telefonu çaldırıp kapatan bir milletiz.

Beden dilini bedenin gönderdiği sembollerle anlarız.

èBeden dili gövdenin üst kısmıyla verilir. Gövde merkeziniz açıksa iletişime açıksınız demektir. Belden yukarısı gövde merkezidir

Yüz ifadeleri Makro ifadeler ve Mikro ifadeler olarak ikiye ayrılır.

   Yüzümüzdeki 42 kasla 10.000 den fazla duygu ifadesi verebiliriz. Gülmek için 17 kas kullanılırken, kızgınlık için 42 kas kullanılır. Gülmek kızmaktan kolaydır aslında

-7 ifade evrenseldir.

1-Mutluluk

2-Sürpriz

3-Üzüntü

4-Korku

5-İğrenme

6-Küçümseme

7-Öfke

Mesela aşağıdakilerden çoğu oldukça tanıdık hareketler değil mi?

èEl sallama uzaktan sırt sıvazlama hareketidir

èOtururken ayak sallama stres ifadesidir

èKişinin kendine teması, kendini rahatlatan bir harekettir

èElin ağza ve buruna dokunması şüphe işaretidir

èBilen insan duruşu parmak uçlarının karşılıklı çatılmasıdır

èMasa başınsa otururken hafif öne eğilme ilgi işaretidir

èGözlüğünü çıkarma sıkılıma göstergesidir

èKonuşurken gözlüğünü takmak ilgiyi gösterir

èElin tersten gösterilmesi itiraz demektir

èTokalaşma “üç” saniyedir. Maximum “sekiz “ saniyeye uzayabilir

èUzayan tokalaşma karşıdakinin rahatsız olmasına sebep olur

èTokalaşma seviyesinde temas arttıkça samimiyet seviyesi artar

èBaşparmak “ego”yu gösterir. Egosu yüksek insanlar başparmağını gösteren hareketler yaparlar

èİşaret parmağı bilgiyi temsil eder. Bilen insan işaret parmağını kullanır

èOrta parmak kişinin kendisini temsil eder. Gerginlik anında ilk orta parmağınıza dokunursunuz

èYüzük parmağı bağlılığı aşkı temsil eder

èKüçük parmak asaleti temsil eder. Su içerken serçe parmağı havaya kalkar

èDuygunuz duruşunuzu, duruşunuz duygunuzu ifade eder

èArkada bileği tutmak erkeklerde gizli kol kavuşturmadır

èKadınların önde kollarını tutması gizli kol kavuşturmadır

èOtururken ayaklarınız yere değmezse kendinizi güvende hissetmezsiniz

-èDik duruş doğru nefes almayı sağladığı için enerjik olmayı sağlar. Gülümseme insana iyi hissettirir

èGöz çevresi kıpırdamadan yapılan gülümseme yapaydır

èİnsanların denetleyemediği tek yer gözleridir(eğer duygularınızı yönetmeyi öğrenirseniz, gözle olan duygularınızı denetleyebilirsiniz)

èOrtalama bakış süresi 3 saniyedir, fazlası taciz edici olabilir

èHeyecanlanan bir insanın gözbebekleri yaklaşık 4 kat büyür

 

-èİnsan kendine yakın bulduğu kişi veya görüşlere doğru başıyla hafifçe yakınlaşır, uzak bulduklarından başıyla hafifçe uzaklaşır

èMesela; baş ile evet işaretinde baş öne doğru sallanırken, hayır işaretinde baş arkaya doğru sallanır

Elbette üzerine kitaplar yazılan, akademik çalışmalar yapılan beden dilini bir yazıda anlatmak mümkün değil. Örnek, hikâyelerle ve görsellerle günler sürecek bir seminerde anlatılabilecek bilgileri bir yazıda verebilmek olası değil. Burada anlatılanlar, etkin iletişimde beden dilinin önemine dikkat çekmek ve beden dilini okuma çalışması yapmaya başlayarak farkındalık kazandırmak için ufak tüyolar.

Bu konu ilgisini çekenler için “Lie To Me” dizisini önerebilirim.





Başkanlık devir teslim törenlerindeki Obama çiftinin beden dillerinden ne anlıyorsunuz ? 









Sınıfa yeni gelen, iki çaylak öğrenciyle dalga geçen, iki ergen liseli ifadesi yok mu sizce ?

24 Şubat 2018 Cumartesi

ADVENTURE TİME KAZAĞIM...

Sonunda Bittii

Kent Planlama ve Tasarım uzmanı (!) yeğenimin tasarım(!) kazağı bitti. Bizim yeğen ayakkabı, tişört vb. boyarken tasarımda kevel atladı, ama işin sonu da bana patladı. Kendisi en sonunda kazak tasarımına el attı, kazağın tasarımı da ona ait. Ama  ben de iyi yoruldum. Hala başka kazak düşünceleri  var ama artık başka kapıya :))


Adventure Time şablonunu bulmak o kadar uğraştırdı ki anlatamam. En sonunda kendimiz şablon çıkarmaya karar vermiştik ki, bir yerde bulduk. Sevindirik olduk resmen.
                Kar desenlerini de başka bir şablondan ayarladım. Renklerini falan ayarlamak bile epey zaman aldı. Her bir renk için bir yumak almak pahalıya geleceği için sandık sepet karıştırıp ne kadar artık yün varsa ortaya döktük. Bu mu olsun o mu derken renkleri ayarladık.
                İlmek sayılarını düzenlemek, ölçü çıkarmak derken  bayağı bir uğraştırdı.
Yani örmeye başlamak bile uzun zaman aldı.

Ama sanırım bunca emeğe değdi. Sevdiğin biri için bir şeyler yapmanın mutluluğu paha biçilmez.


                Bizim yeğen kazağı bitirinceye kadar başımda bekleyip, sonrada alıp gittiği için son halinin fotoğrafını çekemedim bile.
                Bu fotoğrafı gönderdi ama çok net değil. En kısa zamanda son halinin fotoğrafını da güncelleyeceğim.

      ( Dedi... ama güncelleyemedi :)  )


     
                                             17-12-2018 itibariyle güncellenmiş hali :))

9 Şubat 2018 Cuma

BEN KİMİM ? Kişinin Kendini Analiz Etmesi

JOHARİ PENCERESİ 2



Kişinin Kendini Analiz Etmesi

Dünyaya geldiğimizden beri bizimle olan kendimizi ne kadar tanıyoruz acaba?

Aslında bu soruya cevap vermek zannettiğimiz kadar kolay olmayabilir.

Fiziksel görünüşümüzü öğrenmek için aynaya bakarak “Gözlerim kahverengi, saçlarım siyah, yüzüm yuvarlak, omuzlarım geniş “ vb. şekillerde kendimizi tanımlayabiliriz. Kişiliğimizi öğrenmek için de kendimize ayna tutmamız gerekir.

Peki, bunu nasıl yaparız?

Johari Penceresi kişinin kendini tanıması ve farkındalığını arttırması için önemli bir formüldür.

Kendini tanımak için, tüm dikkatini kendine yöneltmek, emek verip, gayret sarf etmek gerekir. Böylece insan kendisi ile ilgili bilgiler edinir. Bu bilgilerin analiz edilmesi ile kişi kendi kişiliği hakkında fikir sahibi olur.

èKendi kendine sorular sormak

Öncelikli adım kişinin kendine sorular sorarak tarafsız bir şekilde görmeye çalışmasıdır.

Ben kimim?

Değerlerim ve değer yargılarım hangileridir?

Amaç ve motivasyonlarım nelerdir?

Hedeflerim ve hedefe ulaşma yöntemlerim nasıldır?

Kişisel avantajlarım ve dezavantajlarım nelerdir?

Bu ve buna benzer sorulara verilecek cevapların, kendimizi kandırmadan verilmesi gerekir. Cevaplar her zaman olumlu olmayabilir. Olumsuz yönleri görebilmek tarafsız bakabildiğimizin göstergesidir. Burada mazeret bulmadan eksik ve yanlış yönlerimizi tanımlayabilmek kişisel gelişimimiz adına önemlidir.

èDuygularını tanımlama

Kişiniz duygularını tanımlayabilmesi için rahatsız ve mutsuz anlarında nasıl hissettiğini (kızgın, üzüntülü, utanmış vb.) belirlemesi gerekir. Burada savunmacı bir tavır takınmadan şartları ve şahısları suçlamadan hangi duyguları yaşadığını tanımlamalıdır.

è.Diğer kişilerin verdikleri ipuçlarını incelemek

Kişinin kendinin, farklı kişilerin gözünden nasıl göründüğünü bilmesi objektif bir yol gösterici olabilir. Kişiler karşılıklı iletişimde birçok gözlemlerini paylaşırlar. Kişinin başkalarının kendisi hakkındaki gözlemlerini öğrenmek için radarlarını açması gerekir. Eğer birçok kişi aynı şeyleri söylüyorsa bu görüşler dikkate alınmalı, olumsuz olanlar belirlenerek çözüm bulmaya çalışmalıdır.

Mesela birçok insan aşırı mükemmeliyetçi olduğumuzu yâda kişisel ilişkilerimizde saldırgan olduğumuzu belirtiyorsa kimseyi suçlamadan davranışlarımızı incelemekte fayda vardır. Ya da çok hızlı konuştuğumuzu veya hım şey, gerçekten, hani gibi dolgu kelimeleri kullandığımızı ve bunun farkında olmadığımızı söylüyorsa bunlar dikkate alınmalıdır. Bu tür eksik ve yanlışlara odaklanmak ilişkilerimizi geliştirmek için de olumlu katkı sağlar.  

èGeribildirim almak

Kişilerarası iletişimde bulunduğumuz insanlardan farklı durumlarda davranışlarımızın nasıl olduğunu sormak gerekir.Bu konuda yapılan değerlendirmeleri ve ima edilenleri savunucu davranmadan dinlemeli ve net bir şekilde tanımlamalıdır.Kendimizi tanımada başkalarının tuttuğu ayna oldukça önemlidir.Bu aynaları görmezden gelmek kişisel gelişimimiz ve iletişimimiz adına büyük kayıplar yaşamamıza yol açabilir.

èKendi hakkında bilgi aramak

Kişinin kör bölgesini geliştirebilmesi için kendisi hakkında bilgi edinme adına çabalaması, emek vermesi gerekir. Kişiliğini takdir ettiği değer verdiği kişilere “beni bana anlatır mısın ?”  “Senin gözünden nasıl görünüyorum ?” diye soru sormak çok ta alışkın olduğumuz davranışlar değildir. Ama bunu yapabilmek kör bölgemizdeki olumsuz yönlerimizi düzeltme, olumlu yönlerimizi geliştirme imkânı sağlar.

 

èFarklı yönlerini bulmak

Hayat ta farklı sosyal statülerimiz, farklı rollerimiz vardır. Evlatlık yönümüz, öğrencilik yönümüz, ebeveynlik yönümüz, çalışan yönümüz gibi. Bu farklı roller farklı sorumluluklar getirir. Her bir rolümüzü aynı başarıyla yönetemeyebiliriz. İş hayatında başarılı ve hırslı bir yönetici, ebeveynlik ya da evlilikte aynı derecede başarılı olamayabilir. Burada kendimiz hakkında farklı değerlendirmeler duyabiliriz. Ailemiz bir yönümüzü, iş arkadaşlarımız başka bir yönümüzü, komşularımız farklı bir yönümüzü ortaya koyunca birçok farklı kişiymiş gibi bir izlenim oluşabilir. Ama aslında biz bunların hepsiyizdir. Önemli olan tüm bu yönlerimiz hakkında bilgi sahibi olmak, bunları ortak bir nokta etrafında birleştirerek, bunlar arasında koordinasyon sağlama becerilerini geliştirmektir.