25 Aralık 2021 Cumartesi

ZEYTİN HANIM

Efendim tanıştırayım komşumuz Zeytin Hanım olur kendileri. Yan apartmanımın bahçesinde ikamet ediyor. Şirin bir evi, mama kabı hatta bir battaniyesi bile var. Etrafı yeşillik çimenlik. Apartmanın Mernis adresine de kayıtlıdır her halde. Sonuçta o da bir apartman sakini.

Pek bir sevgi dolu. İlk başlarda ismini seslenince koşup geliyordu, şimdi ise beni fark ettiği anda seslenmeme fırsat kalmadan yerinden fırlıyor. Bahçenin içinde ki merdivenle çıkılan seti bir hamlede aşıp parmaklıklar arasında başını uzatıp bekliyor. İlk başlarda elimi yalamaya çalışıyordu ben ise elini öptürmemek için karşısında ki gençle güreşen dedeler gibi elimi saklamaya çalışıyordum. Sonra öğrendi hassasiyetimi, elimi yalamaya çalışmaktan vaz geçti. Sadece burnunu sürüp patileri ile bileğimi okşuyor. Sonra da parmaklığın arasında burnunu uzatıp sevmem için bekliyor. İstersen okşama. Uzun uzun okşatmadan başını içeri çekmiyor.

Zeytin Hanımı sevmeye vaktimin olmadığı zamanlarda neredeyse parmaklarımın ucuna basarak geçiyorum. Olmadı karşı kaldırıma geçerek oradan gidiyorum.

Fark ettiği anda kısa bacaklarının  üzerinde karnını sallaya sallaya koşuyor. Gel de bırak onu o halde. Geri dönüp Hamfendinin gönlünü almaya çalışıyorum artık. Napayım yoksa vicdan yapıyorum.

Son zamanlarda aramız biraz limoni. Seslendiğim zaman başını şöyle bir kaldırıp bakıyor. Sonra istifini bozmadan önüne dönüyor. Omuzları olsa  eminin  şöyle bir kaldırıp”hıhh” çekerdi.

Problem ne peki?

Efendim sanırım kuşak çatışması.

Olay şöyle oldu. Bir gün bahçeden geçerken baktım duvarın dışında bekleyen bir sokak köpeği bizimkini kesiyor. Bizimkinde ise bir havalar bir havalar delikanlıya cilve yapıyor. Seslendim şöyle bir yönünü dönecek gibi oldu sonra yine diğer tarafa gitti. Hadi bunu hazmedemeden bir hafta sonra ise bir başka sokak köpeği parmaklıkların etrafında volta atıyor. Bizim ki ise ona göz süzüyor. Allah affetsin delikanlı da pek bi çirkin. Hani şöyle yakışıklı boylu poslu olsa neyse.

-Kızım, sen daha geçen hafta başkasına göz süzüyordun. Ne ara onu unuttun da buna cilve yapıyorsun. Neyse, seslendim bu sefer geldi yanıma sevdim okşadım. Sokak delikanlısının yanında bozmayayım diye sesimi çıkarmadımdı. Sonra tenha bir zamanda çektim bunu yanıma nasihat ettim.

-Bak kızım evin var barkın var. Aç açıkta değilsin kendi kabından kendi mamasını yiyen ayakları üzerinde duran güçlü  bir kızsın. Ne işin var sokak serserileri ile. Böyle gel geç gönüllülükle, bir gün ona bir gün buna göz süzmekle olmaz bu işler. Bul bir efendiden köpekçik. Onunla baş göz etsinler seni. Evini yuvanı bil. Gözün dışarılarda olmasın.


O günden beri bana bozuk galiba sesleniyorum bin bir nazla geliyor. Eskisi gibi yerinden fırlamıyor.

Ay bu gençlere iyilik yaramıyor iyi mi?


21 Aralık 2021 Salı

HÜZÜNLÜ GECE


Şeb-i yeldayı müneccimle muvakkıt ne bilir,

Müptela-ı gama sor kim geceler kaç saat.                                                      

 Sabit

 

En uzun geceyi ne astrologlar ne de takvimleri hazırlayanlar bilir. O en uzun geceyi en iyi bilenler dertle inleyenlerdir(aşıklardır)...
                                                   
***

Ey gece al hüzünlerim senin olsun...

Kış dönsün bahara
Sabahlar benim olsun...
Saçayım avuç avuç bahar muştularını...
En uzun gece
Bitimi değil belki zemherinin,
Lakin müjdesi değil mi güneşli günlerin ? ...

 Not: Eski bir yazıyı gündeme binaen yeniden yayınlıyorum. Uzun zamandır yazamadım ama buralardayım :))