3 Nisan 2021 Cumartesi

HOW TO GET AWAY WİTH MURDER


CİNAYETTEN NASIL KURTULURSUN?

Birinci adım: Tanıkların itibarını sars.

İkinci adım: Ortaya yeni bir şüpheli sür.

Üçüncü adım: Kanıtları göm. Jüriye o kadar çok bilgi ver ki görüşme odasına giderken tek bir şey hissetsinler; Şüphe…

Cinayetten işte böyle kurtulursunuz…

Peki, bunları uygulayabilmek için neleri yapabilirsin? Şantaj, tehdit, sahte evrak düzenleme, manipülasyon, hırsızlık, sahte delil yerleştirme ya da hepsi.

Ünlü bir ceza avukatı olan ve aynı zamanda Middleton Üniversitesinde kriminal savunma dersi veren Analissa Keating ve öğrencileri arasında kurgulanan heyecanlı bir dizi.

Uzun dizi listemin en sonunda ki How To Get Awey With Murder’a uzun bir süre başlayamadım. Hatta listeme aralarda başka diziler de ekledim. Sezon ve bölüm sayısının çokluğu gözümü korkuttu açıkçası. En sonunda “seni yeneceem” diye izlemeye başladığım dizi soluk soluğa izlediğim bir türlü başından ayrılamadığım bir maratona dönüştü.

Olay örgüsü çok sağlam kurgulanmış devamlı ters köşelerle ilerliyor. “Aa evet çözdüm” dediğiniz yerde denklem sizi yeniden en başa götürüyor. Hatta bir spoiler vereyim aralarda flashback sahneler,  ipucu vermekten çok ters köşe yapmaya yönelik.

Hukukun açıklarını zayıf noktalarını çok iyi bilen kişiler eliyle nasıl eğilip bükülebileceğini, insanın hayatının bozuk para gibi harcanmasını ya da suçluyu suçsuz gösterebilme illüzyonunu görmek dehşet verici geldi bana. Ayrıca Amerikan hukuk sistemine özgü jüri üyelerini manipüle edebilecek yöntemlerin nasıl kullanıldığı, anlaşma ile adam satıp arkadaşının üzerine suçu yıkmanın adam ispiyonlama olarak görüldüğü doğu toplumlarına nazaran nasıl kurumsallaştığını görmek de garip geldi doğrusu.

Dizinin karamsar ve boğucu bir atmosferi var. Zaman zaman şöyle bir dışarı çıkıp güneşi görme ihtiyacı hissettiriyor. Oyuncular ama özellikle başrol oyuncusu Viola Davis çok iyi bir iş çıkarmış. Yoğun duygu geçişlerini çok iyi veriyor. Kaba küstah, cesur, manipülatör, … Ama bir yandan da merhametli koruyucu, hassas ve naif bir insan. İyi ya da kötü güzel ya da çirkin diye tek bir şekilde tanımlayamayacağınız bir karakter. Banyo zemininde salya sümük kıvranarak ağalarken dibe vurdu artık dediğiniz kadın bir anda mahkeme salonunun tozunu atan gözünü kırpmadan adam harcayan bir dişi ejderhaya dönüşüyor. Cesur korkusuz küstah Annalisa bir anda annesinin göğsünde adeta yetim bir köle kız Annamay olarak ağlıyor.

Diziyi bunca iyi yapan şeylerden biri de salt iyi ya da kötü karakterlerin olmaması. Diğer karakterler de öyle. Dizi iyi ve kötülerin arasında ki değil, insanın kendi  içindeki iyilik ve kötülük mücadelesini anlatıyor. Bu karakter iyi mi acaba kötü bir insan mı karar veremiyorsunuz. Evet, gri alanlarda ama daha çok grinin koyu alanlarında hatta füme rengi diyebileceğimiz bir skalada ilerliyor.

Annalisa Keating’in  Pover Suit takımlarına, aksesuarlarına ve peruklarına bayıldım. Karakteri çok iyi destekleyen bir stayling yapılmış. Ayrıca Viola Davis güzel mi çirkin mi bir türlü karar veremedim. Bazı sahnelerde büyüleyici bir kadın, bazı zamanlar ise çirkin diyebileceğim bir kadın. Başka filmlerinde vasat diye gördüğüm kadın burada bambaşka bir insana dönüşmüş. Galiba oyunculuğunun gücü.

Bizim çaylı kahveli ikramlı ağlamalı sarılmalı altın gününden hallice terapi sahneli dizilerimize alışkın olanlar için ağır gelecek terapi sahneleri var ki ben bayıldım. İzleyeni bile yerden yere vuran sert diyaloglarla çok başarılı terapi seansları işlenmiş.

Dizinin konusuna gelince Middleton Üniversitesinde kriminal savunma dersi veren Analissa Keating her sene öğrencilerinin arasından seçtiği dört kişiye davalarında yardımcı olma şansı verir. Bu ekip mezuniyetlerinden sonra Profesörün avukatlık bürosunda işe girme şansına da sahip olacaktır. Bu dört kişiye ilave olarak yedek listeden bir kişiyi de guruba ekler Annalisa Keatin. Son eklenen bu öğrenci olayları başlatan ve devamında da kilit rolde olacak olan Wess’dir. Derslerde profesörün sorduğu sorulara verilen cevaplarla seçilen öğrenciler hayatlarının şansı olacağını düşündükleri seçimin hayatlarının kâbusuna dönüşeceğini bilemezler elbette. Ve aslında bu öğrenciler rast gele ya da zeki oldukları için değil çok daha derinlerde ki sebepler yüzünden seçilmişlerdir.

Olayların örgüsü son sezona kadar çözülmeden devam ediyor. Ama açıkçası finali biraz zayıf buldum. Nefes kesici ilerleyen diziye yakışmayan sönük bir bitiş olmuş. Konunun kilit noktası biraz daha derinlikli incelenebilirdi.