14 Aralık 2018 Cuma

SOSYAL SINIFLARIN YENİ ER MEYDANI ; Sosyal Medya

 PEMBİŞ (!)  GELİNLER NE İSTİYOR ?

SOSYAL SINIFLARIN YENİ ER MEYDANI; Sosyal Medya

 “Sınıf mücadelesi artık sosyal medya üzerinden veriliyor” desem abartı olur mu bilemedim…

Pembiş gelinler sosyal medyayı ikiye böldü nicedir. Mutfak eviyesinden çaydanlığına, el gırgırından duvar saatine pembenin 1001 tonundaki aksesuarlarla tamamlanan, pembe beyaz mobilyalı yeni gelin evleri yaratımcı tasarımda sınır tanımıyor. Pembiş sofra takımlarıyla koçişlerine!  tatliş! Sofralar hazırlayan Pembiş!  Gelinlerimiz, diğer sosyal medya kullanıcıları tarafından çoğu alayla karışık ağır bir dille eleştirilip kınanadursun, onlar aldırmadan her yeni gün kendilerini de aşarak, diğer kullanıcılara aldırmadan, yollarına devam ediyorlar.

  Gün geçtikçe sayıları çoğalarak alanlarını genişleten Pembiş gelinlerimiz şimdilik galip görünüyor. Sosyal medya da bazı kızlarımızın “burada alay edersiniz ama gerçek hayatta onlarla evlenirsiniz “ serzenişlerinden anladığımız kadarıyla, erkeklerin de örtülü bir desteği söz konusu.

         Diğer yandan Pembiş!  Gelinlere dudak büküp “ayy ne banal” diyen seçkinci tayfa da aslında başka klişelerin kurbanı olmaktan kurtulamıyor. ”yapmayanı dövüyolla “ diyebileceğimiz kitap-kahve fotosu paylaşmayan, mürekkep yalamış gencimiz handiyse kalmadı. Gugıllamadan ismi yazılamayan düşünürlerden, popüler bilim insanlarından, teknoloji fenomenlerinden aforizma kasan paylaşımlar yapmayanlar, kendi sosyal sınıfında yetersiz bakiye muamelesi görüyor. Yıl boyunca aç bi ilaç yaşayıp bir önceki senenin tatil kredisini ödeyen insanlarımız, beş yıldızlı otellerdeki tatil fotoğraflarını, nerdeyse ömür boyu kredisini ödeyecekleri, görgüsüzlüğün de gözünü çıkartan düğün nişan balayı fotoğraflarını ( tat etiketiyle ) dönüp dönüp paylaşıyorlar.

Pahalı bir saat takılmış tek elin, markası görünecek şekilde direksiyonunu tuttuğu, hülyalı bakışlarla uzakları seyreden foto olmayan pp profilden sayılmıyor neredeyse. Annesinin açtığı gözleme  ayranla büyüyen nesil akçaağaç şuruplu pay kek ve sumuti olmayan kahvaltı sofralarının fotolarını  paylaşmayı ar sayar oldu. Nenesinin tarlada döktüğü terin bir mislini spor salonunda dökmeyen, bahçesinde plates yaparken villasının fotosunu koymayan kızcağızlar yeni nesil  society woman lisansını kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya. Yan yatırılmış ressam şapkası, ipek fular ve pipo ile Yeşilçam filmlerinde  karikatürize edilen tiplemeleri sergi salonlarında gördü bu gözler.

Noldu bize?  Nerden düştük bu hallere?

***

İnsanlar yapıları itibariyle bir arada yaşamaya mecbur sosyal varlıklar. Hayatlarını devam ettirebilmek için üretmek ve ürettiklerini değiş tokuş yaparak toplumun diğer fertleri ile yardımlaşmak zorunda. Toplum tarafından kabullenilmek saygı görmek önemli  psikolojik ihtiyaçlar arasında. Kişi toplum tarafından kabullenilmek için, toplum tarafından oluşturulan normlara uymak zorunda hisseder kendini. Çeşitli ödül ve yaptırımlarla  da toplum, fertleri kendisine uymaya zorlar. Buradaki ödül toplumsal onaylanma, sosyal ilişki kurma vb. davranışlar iken ceza sistemi de kınama ve dışlama tarzı davranışlardır.

Statü bireyin toplumsal sistem  içinde edindiği yerdir. Statü kişinin kendini kabul ettiği veya istediği  değil toplumun  diğer üyelerinin onu kabul ettiği yerdir. İnsanlar kendilerinden üst statüde gördükleri kimselerle iletişim kurma eğilimindedirler. Böylece üst  statüdeki kişilerle iletişim kurarak toplumsal  itibarının yükseleceğini ve onların sosyal ve ekonomik imkânlarından yararlanacağını düşünür. Toplumumuzda sınıfsal farklılıkların kalktığı düşünülse de yeni yeni sosyal sınıflar oluşmaya devam ediyor. Geçmiş 20 yıldan beri birçok şey değişti ve yepyeni toplumsal sınıflar oluştu. Günümüzde bireyler kendini ispatlama ve statüsünü yükseltme çabasıyla baş etmeye çalışıyorlar.

Kişinin kendini yeterince güçlü hissetmediği zamanlarda statü sembolü olarak görülen eşyalara ve davranış kalıplarına daha çok başvurulur.

Tüm bu değişiklerin ve karmaşanın içinde kendine yer edinmeye çalışan günümüz modern toplumundaki  bireyler ( özellikle de  gençler) statü sembolleriyle kendini ispatlama çabasındalar. Sosyal medya, görece olarak normal hayattan daha kolay  olmak istediği görüntüyü vermeye yarıyor.

Aslında insanların olduklarından daha farklı bir görüntü çizmeye çalışmalarının, üst sınıf olarak gördükleri kişilerin davranış kalıplarını uygulamalarının, görgüsüzlük boyutunu aşan davranışlar sergilemelerinin ardındaki gerçeklerden biri de işte bu sınıf mücadelesi ve statü elde etme çabasıdır.

Eh böyle olunca da sosyal medyada herkes normal hayatından farklı ikinci bir sanal profil oluşturuyor. Eski Türk filmlerindeki zengin koca bulma uğraşındaki güzel kızlarımızı hatırlayın. Hani güzel kızımıza tüm mahalle destek olur ellerindeki avuçlarındaki tüm birikimlerini kızımızı zengin ve asil göstermek için harcarlar. Kızımız sınıf atladığında onlarda onun imkânlarından yararlanma düşü kurarlar.

Ve kızımız sosyeteye karışır, zengin ve yakışıklı bir beyle tanışır. Türlü oyunlar ve cilvelerle evlilik teklifini koparır.

Vee süperiz… Aslında zengin ve yakışıklı (!) gencimizde kızımız gibidir. Zengin bir kızla evlenebilmek için arkadaşlarının desteğiyle zenginmiş! Gibi yapmıştır. Ve finalde güzel ve yakışıklı iki fakir genç, el elde baş başta öylece hüsran içinde  kalırlar ya.

Hah işte aynen o şekilde makyajlı  sahte sosyal medya profilleriyle elde edilmeye çalışılan statüler de öyle pek işe yaramıyor. Mış gibi yapan insanlarımız hayal kırıklıkları ve mutsuzlukla yaşamaya mahkûm oluyorlar.