Ya kanka biliyon
mu, tüm dünyayı illümünati diye bi örgüt yönetiyormuş. Sembolü de gözmüş. Her
yerde gözüm üstünüzde anlamına geliyormuş…
Biliyom, hani
avuç içindeki kocaman tek göz. Ama o el Fadimana eli değil mi?
Öyle zaten,
onunla da Müslümanlara diyormuş ki, hepiniz benim avucumdasınız.
Ya bi de piramit
tar. Te Firavunlar zamanından beri sizi biz yönetiyoz diyomuş, o piramitlede.
***
Ya kardo biliyon
mu? Bu Amerika da bi gâvur aile varmış. Roşildler diye bütün dolarları onlar
basıyolarmış, Doların üstünde de, 11 Eylül’de Gökdelenlere uçakların
çarpmasının resmi varmış. Böyle sekize katlayıp, ayın on dördünde tersinden ayrışığına
bakınca görünüyormuş.
Bilyom biliyom,
o ailenin en başı da yaşlanıp ölmemek için, gençlerin kanını kendi kanıyla değiştiriyormuş.
Hem de canlı canlı.
***
Bu Amerikalıların
bi silahı varmış. Tüm tabiat olaylarını kontrol ediyorlarmış, sel, yağmur,
tusunami falan yaptırabiliyorlarmış
Tabi biliyom,
hatta Clinton gelip, Erkan bebeğe burnunu sıktırsın da algı yapsın diye, Gölcük
depremini de onlar yapmış.
***
Alman Naziler
altınlarını Libya’da çöle gömmüşler. Kaddafi tam bulmuş çıkaracakken onu
devirmiş küresel güçler. Altınları da almışlar…
***
Ve daha niceleri…
Son zamanlarda komplo teorilerine pek bir merak saldık. Sadece biz de değil Tüm
dünyada bu şekilde teoriler, şehir efsaneleri dolaşıyor. Bunların ne kadarı doğru,
ne kadarı yanlış bilmiyorum. Aslında gerçek olmaları da ihtimal dâhilinde.
Sonuçta
paranoyak olmak takip edilmediğin anlamına gelmez.
Bunları bilmiş
olmamızın bize ne katkısı var, onu düşünürken, aslında bize bayağı bir
katkısının olduğunu gördüm. Beyin jimnastiği oluyor en azından. Bir olay oluyor,
beyinler 1000 beygir kuvvetinde motor gibi çalışmaya başlıyor. Dış mihraklar,
üst akıl, emperyal güçler bu işin neresinde? Bulmaca çözmek kadar zevkli. Kesin
Alzheimer’i falan da önlüyordur.
Bu
arada bu komplo teorilerinin ne kadar fonksiyonel olduklarını da fark ettim.
Hem bu teorilere konu olan gelişmiş devletler,
hem de bu komplolara muhatap olan gelişmekte olan ülkeler açısından gayet kullanışlı.
Her işe yarayan İsveç çakısı gibi mübarek. Aynen ilkel toplulukların
açıklayamadıkları tabiat olayları ve fizik kanunlarını, doğaüstü ve fizikötesi
güçlere izafe etmeleri gibi. Hani mitolojideki Tanrı Zeus’un etrafındaki çeşit
çeşit tanrılar gibi. Anlayamadığın sosyal ve ekonomik olaylara bir komplo
teorisi uyarla tamamdır. Uygun birisini bulamazsan da uydur geç, Hem de havan
olur…
Kavgaya
hazırlanan iki delikanlıyı düşünün omuzlarını kaldırıp, nasılda kabarırlar. Ya
da ellerini bellerine koymuş iki kadın, beden dilleriyle kavga etmek üzere
olduklarını belli ederler. Bu tabiatta kavga edecek hayvanların yaptığının,
insan versiyonu olan “alan genişletme” hareketidir. Devletlerde aynı insanlar
gibi hasımlarını korkutmak için daha büyük, daha güçlü görünmeye çalışırlar.
Caydırıcı güçtür etkili olan. Soğuk savaş dönemindeki “çeyiz seren yeni
gelinler “ gibi, tüm silahlarını milli
bayram kutlama bahanesiyle sergileyen devletler, dosta güven, düşmana korku
salmak amacıyla bu geçit törenlerini yapardı.
Ama soğuk savaş
bitti artık farklı mücadele yöntemleri söz konusu. Psikolojik yöntemler, algı
operasyonları kullanılıyor. Hah tam da o halkımızın dediği gibi. Ama onların
zannettiği şekilde değil.
Bu “üst akıl,
küresel güçler, algı operasyonları, toplum mühendisliği ,” aslında en çok
komplolarından sakınmak gerektiğini düşündüğümüz ülkelerin işine yarıyor.
Gelişmiş ülkelerin diğer ülkelere verdiği “gözüm üstünüzde, ne yapsanız biliyorum”
mesajıyla ve abartılı güç gösterisiyle
sinsi bir yıldırma taktiğine dönüşüyor. Kulaktan kulağa yayılırken viral reklam
haline geliyor, sonrasında gelişmekte olan ülke insanları için, etraflarında
onları kuşatan görünmeyen cam bir duvar inşa ediyor. Kendileri de var
olduklarından daha güçlü, daha akıllı adeta yenilemez mitolojik, fantastik bir
güce dönüşüyorlar.
Bu algı “Her
taraftan kuşatıldık zaten, biz ne yapsak haberleri var, zaten bizim gelişmemize,
ilerlememize izin vermezler, ne yapsak engel olacaklar “şeklinde psikolojik bir
baskıya dönüşüp çalışma başarma şevklerini kırıyor.
***
Gelişmekte olan
ülkeler açısından ise bireysel olarak daha da kullanışı. Her türlü tembellikte,
başarısızlıkta bahanen hazır. Biz neler, neler yaparız da küresel güçler engelliyor”.
Hoca bana taktı diyen tembel öğrencinin büyümüş versiyonu.
Duyu organların
neler desen sayamayacak adamın algı yönetiminden bahsetmesi, vücudundaki
sistemleri anlat desen öylece bakacak bakkal amcanın küresel sistemleri anlatması,
komşu esnafla geçinemeyen kahveci emminin dış politikada diplomasi dersi vermesi,
onlar açısından ne kadar tatmin edici düşünsenize.
Âlemin kerli ferli
uzmanlarının kurduğu tuzakları fark edip, büyük resmi görmesi ne kadar da
havalı. Vay be…
Ne gerek var
onca bilim insanına kürsülere kitaplara, üniversitelere.
Bak teknik
üniversiteler bir yere kadar gerekli. Bina falan yapıyorlar. Cep telefonlarını,
uçakları üretemeseler de tamir ediyorlar. Tıp da gerekli. Hasta olsak nereye
gidelim…
Ama dünyanın en
gereksiz insanları sosyal bilimciler. İşleri güçleri laf. Hadi siz de kurun bi komplo
da görelim boyunuzun ölçüsünün. Ha! Bide sanatçılar… Dizi oyuncuları, fantezi
ve pop şarkıcıları falan değil ama! Ressamlar, tiyatrocular, klasik müzik icracıları,
sinemacılar, yazarlar falan.
Sen anca oku ama
bakkal emminin gördüğü büyük resmi göreme, peeh! Senin okuduğunun, o kitabını
yazar, hayat üniversitesinde.
Hele gel bi,
kahvede okeye dön, nasılda aydınlanıyorsun, algıların, çakraların falan
açılıyor.
Son sözüm
küresel güçlere, dış mihraklara, derin yapılara. Ve burada istihdam edilen
uzmanlara. Ayıptır günahtır. Devletleriniz size o kadar para döküyo, masraf
yapıyo. Şunun şurasında kuracağınız bir komplo. Onu da yüzünüze gözünüze
bulaştırıyorsunuz. Bu kadar çabuk çözülen komplo planı mı olur ya!
Ya da boş verin,
boşuna uğraşmayın, benim kahvedeki Memed emmim yemiyo bunları…
Sorma valla aynen öyle oldu. Komplo teorilerini bırakıp gerçekte ne olduğuna, an itibarıyla ne olduğuna ve 15 yıl önce nasıldık, 15 yıl sonra nasılıza bakalım. Bu daha net, açık ve anlaşılır.
YanıtlaSilÖrnek veriyorum 15 yıl önce Türkiye'de 4 milyon Suriyeli yoktu şimdi var. IŞİD li yoktu şimdi var gibi....ne komplo, ne momplo:) saf, pür gerçek.:))
Eline sağlık:)
Haha :) Ne kadar güzel ve eğlenceli bir yazı olmuş buu... Elinize, emeğinize sağlık. Bir nebze de olsa haklılar, küresel güçlerin bir eli var Doğu coğrafyasında ve özellikle ülkemizde; ama bu demek değil ki elimiz kolumuz bağlı beklemeliyiz. Asıl en çok biz çalışmalıyız, biz üretmeliyiz ve biz atılım yapmalıyız ki önce kendi cahilliğimizi yenip ardından da dünyaya meydan okuyalım diye.
YanıtlaSilayyyyy bunların piri bizim michael skofield ya blogçu, oku ama o kadar ilginç ki, aslında kendisi medyada ünlü bir araştırmacı kız ama bilmiyoz kim olduğunu ya da bilen biliyodur da biz bilmiyoz, ama oku valla şaşakalırsın, bu işlerin içyüzünü en iyi o biliyor.
YanıtlaSilBazi komplolarin farkinda olanlar var da onlari takan yok 😉
YanıtlaSilSenin bu yazından sonra bizim kahvede okuyacağım üniversiteyi :))
YanıtlaSilNe komplolar var böyle:) Kaleminize sağlık güzel bir yazı olmuş...
YanıtlaSil"Bücürükveben"
YanıtlaSilKomplo teorilerine inanmak daha kolay ama Müjde Abla😉😊
"Mücahit Doğan"
YanıtlaSilEh birazcık gülmekte hakkımız yani,bu kadar ciddiye alan varken 😊
Elbetteki olabilir,ama dediğiniz gibi bu bize mazeret olmamalı 😊
"Deeptone"
YanıtlaSilHah ha ha,ilahi deep.Prison Break izlemedim hiç.Öyle olunca da karakterleri bilmiyordum.😂 Ciddi ciddi araştırmaya kalktım ,bizim Skofieldi 😂😂
"Derya"
YanıtlaSilKaçar mı bizden.Tabiki de farkederiz 😉😆
"Sinan Acar"
YanıtlaSilValla isabet olur.Ne gerek var onca masrafa.Hatta müdavim amcalar doktora bile yaptırırlar sana 😆😂
http://michaelsikkofield.blogspot.com.tr/
YanıtlaSilbaaak işte yaaaa çok ilginç okuuuu hepsiniiii :)
"Ebemkuşağı"
YanıtlaSilAh ne komplolar ne Komplolar.Birazcık incelemeye kalktım, aklım şaştı 😨😆😂teşekkür ederim,beğenmene sevindim 😊
"Deeptone"
YanıtlaSilHımm durum ciddi 😒 tamam hemen okuyorum😒😒
heeeey komşuuuuu :)
YanıtlaSil"deeptone"
YanıtlaSilHelp me !!! deep...Dantel&Domestik tarafından rehin alındım .Detaylar haftaya :))