BÖYLE GEÇTİ BU YAZ

                   BAHAR VE YAZ GANİMETLERİM

Bu yaz sonu, daha önce hiç yapmadığım bir şeyi yaptım. Okuduğum kitapların listesini tuttum. Baştan böyle bir niyetim olmadığı içinde, listedeki kitapları tam olarak ne zaman okumaya başladım net tarih veremiyorum, ama Mart ayı sonları gibi kitap maratonum başlamıştı. Hangi sırayla okuduğumu da tam olarak hatırlayamadığım için bahar ve yaz olarak ayıramadım. Eylül de okuduklarımı  listeye dâhil etmedim.

İyi bir okuyucu olduğumu zannederdim, lakin bazı blogger arkadaşları görünce, bu zannım oldukça azaldı. Çok sıkı kitap okuyucusu blogger arkadaşlar var ve güzel de kitap yorumları oluyor.

Kitap bloglarını dolaşmak benim için bir paradigmaya dönüştü. Okuduğum ve sevdiğim kitapları görünce mutlu oluyorum ama bir yandan da okuyamadıklarım karşıma dikiliyor. Okunacaklar listemi azaltıyorum diye sevinirken, listeye yeni kitaplar ekleniyor veeee döngü devam ediyor. Listedeki şıklara tik at ve yeni şıklar  ekle J 

Bazı arkadaşlar gibi belli sürelerde belli sayıda kitap okuma hedefi koyayım diyorum, o da bende gerginlik yapıyor strese giriyorum.

Hâlbuki ben strese girmeden bir ödevmişçesine değil de, tadını çıkararak okumayı seviyorum.

 

Ne yapsam bilemedim 

Acaba diyorum, hani bir süre, kitap bloglarına uğramasam mı?

En azından listemdeki kitapların çoğunu okuyana kadar. Zira yeni listede 30 küsur madde var ve gittikçe de artıyor.

1-Anna Karenina :Leo Tolstoy

Tolstoy'un dev eseri .Sadece metafor olarak değil ,aynı zamanda boyut olarak ta dev.
Sadeleştirilmiş klasikleri sevmediğim için onları tercih etmiyorum, ama kardeşim orijinali de 1004 sayfaydı yani.
Helali hoş olsun ama.
Vronsky'in kaza geçirdiği at yarışı sahnesi muhakkak okunmalı Nasıl bir betimlemedir o !
En sevdiğim klasiklerden..










2- İntibah :Namık Kemal 

Orta okul yıllarında okuduğum bir roman .
Bazı kitapları farklı zamanlar da okumayı seviyorum.Yeniden okudum.
Tecrübesiz Ali Bey'in ,talihsiz aşk macerası anlatılıyor.
Günümüz için oldukça  ağır diyebileceğimiz bir dili var.Bu ağırlık anlatımdan kaynaklanmıyor.Osmanlıca kelimelerin çokluğundan kaynaklanıyor aslında.Romanda divan edebiyatında kullanılan sevgili tasvirleri düz yazı olarak kullanılmış ,çok şirin ve naif buldum bunu.
Osmanlı'daki ilk edebi roman olarak okumakta fayda var













3- Sinekli Bakkal : Halide Edip Adıvar

Okumayan ,ya da konusunu bilmeyen yoktur sanırım.
Halide Edip Adıvar'ın en ünlü eseri.Güzel sesli Hafız Rabia'nın doğu ve Batı kültürleri arasına sıkışmış yaşamı üzerinden ilerleyen, Abdülhamid dönemi İstanbul'undaki bir çok farklı tabakadan insan hayatlarının anlatıldığı ,iz bırakan bir roman.
Yine ilk defa ortaokul yıllarında okuduğum bir kitap.
Eskiden okuduğum kitapları yeniden okuyarak ,,zamanında bıraktığı izlenimleri karşılaştırıyor ve kendimdeki değişimleri görüyorum galiba.








4- Anna Frank 'ın Hatıra Defteri

İkinci dünya savaşı sırasında Hitler soykırımından kaçarak ,üç aile ile beraber ,iki yıl bir tavan arasında saklanmak zorunda kalan Anna Frank'ın günlükleri.
Gerçek bir yaşam öyküsü olan kitapta ,bana en etkileyici gelen kısımlardan biri de , o vaziyette bile babalarının Anna ve kardeşine,okul derslerini ve yabancı dil derslerini vermeye devam etmesi olmuştu.










5- Hayvan Çiftliği :George Orwel

Uzun süre ısrarla ,distopya romanları okumaktan kaçındım ama en sonunda ne oldu ? Okudum
Karanlık tasvirler okumayı sevmiyorum ruhum daralıyor diye elim hiç gitmemişti şimdiye kadar.
Pişman mıyım? kesinlikle hayır.İyiki okudum diyorum.














 6-Bir Maniniz Yoksa Annemler Size Gelecek

70 'li yılların yaşam tarzını, geleneklerini anlatan eğlenceli bir kitap.O yıllar çocukların sokaklarda oynayabildiği yıllar.Doğal , herkesin fakir ama onurlu olduğu ,ellerindeki her şeyin sonuna kadar tadına varıldığı zamanlar.
Acaba bir 20 yıl sonra bu günlere dair ,anılar da ne kalacak














7- Ne Demiş Mevlana

Mevlana ve Mesnevi'den alıntıları  sevdiğim için başladım ama beklediğimi bulamadım.
Seçilen metinler  isabetli değildi bana göre.Çevirisini  de başka okuduğum alıntılarla kıyaslayınca başarılı bulmadım.















8- Kırmızı Pelerinli Kent :Aslı Erdoğan

Biraz ağır ve karanlık bulduğum bir roman oldu.
Bir Türk yazarın Özgür'ün gözünden ,Rio'nun muhteşem kumsalları arkasındaki tekinsiz sokakları ve oradaki  yaşamı anlatıyor.















 9-Veda :Ayşe Kulin

İşgal altında İstanbul'daki bir ailenin üzerinden Osmanlı'nı son dönemlerini anlatıyor.
"Ateşten Gömlek" , "Nar Ağacı "ve "Sinekli Bakkal" kitaplarıyla beraber ,bende  eş zamanlı tarih okuması etkisi oluşturdu.












10- Ölü Canlar :Gogol

Tuğla kalınlığında bir klasik daha.
Betimlemeler müthiş.19.Yüzyıl Rusya'sını ve insanlarını anlatıyor.
Gogol romanı aslında 2 cilt olarak yazmış ama ruhsal bir kriz sırasında 2. cildi yakmış.Şu andaki roman, elde kalanlarla derlenerek tamamlanmış.Romanın sonlarında da eksik kalmış bölümler var ve bu eksiklik oldukça hissediliyor.









11-Beden Dili  :Joe Navarro

Bir FBI ajanının yıllara dayanan tecrübesini aktardığı bir kitap.
İletişimin % 55 ini oluşturan beden dilini merak edenlere!
Bu konuya dair daha önce herhangi bir okuma yapmayanlar için sıkıcı olabilir.













12-Otomatik Portakal:Anthony Burgess

Okuduğum ikinci distopya romanı.
Etkileyici bir sistem eleştirisi.
Argo ve küfürlü bir dili var.Anlatımı şiddeti normalleştiriyor mu sanki ? bilemedim ki...













13-Ali ile Ramazan :Perihan Mağden

Boğaziçi Psikoloji mezunu bir yazarın romanına başlarken beklentim yüksekti.Ama beklediğimi bulamadım.
Genelde bir kitaba başlarken yazar ve kitabın konusu hakkında bilgi sahibi olmadan okumaya çalışırım.Gerçi  çok bilindik yazar ve kitapları için bu fazla mümkün olmuyor ama,böylece daha sağlıklı ve yalın okumalar yapabildiğimi düşünüyorum kendi adıma.
Tabi sonrasında yazarın hayatını eserlerini vs detaylı bir şekilde araştırıyorum.Eğer beğendiysem diğer eserlerini de okuyorum.
Perihan Mağden'in başka bir kitabını okur muyum ?Zannedersem hayır. ,en azından şimdilik ..

14-Mucize :R.J.Palacio

Fiziksel dezavantajına rağmen başarıyı yakalayan Auggie Pullman'ın hikayesi.
Olağanüstü başarılar kazanan, sıra dışı insanların hikayelerinin anlatıldığı tipik Amerikan   tarzı bir roman.
Duygusal ,eğlenceli kolay okunan bir kitap.












15-Ateşten Gömlek :Halide Edip Adıvar

Kurtuluş savaşını cepheden anlatan bir roman.
Yazık !okumak için geç kalmışım dediğim bir kitap.
"Veda " İstanbul'dan,"Nar Ağacı " Anadolu'dan, "Ateşten Gömlek" cepheden, kurtuluş savaşının farklı boyutlarını  anlatan üç ayrı kitap.Arka arkaya okumak iyi oldu.













16-Bülbülü Öldürmek :Harper Lee 

Köleliğin kaldırılması tartışmalarının yaşandığı yılları anlatan bir eser.Olayları ,bir köleyi savunan avukatın,küçük kızının gözünden anlatıyor.
Demokrasinin tesadüfen gelmediğini ,mücadele ve bedel karşılığı elde edildiğini gösteren sade ama etkileyici bir roman.
Listemde devam kitabı olan "Tesbih Ağacı" var


17-Onlar Benim Kahramanım:Doğan Cüceloğlu

Fiziksel dezavantajına rağmen başarılı olmuş ,Türkiye'de bir çok ilki gerçekleştirmiş görme özürlü ilk avukat, Gültekin Yazgan ve eşi Tülay Yazgan'ın hikayesi.
Kurgu değil ,gerçek bir yaşam öyküsü.
İnsana yaşam enerjisi veriyor.













18-Deliliğe Övgü :Erasmus

"Gerçek bilgelik deliliktir " ve "kendini bilge sanmak,gerçek deliliktir " görüşlerini temel alan   eğlenceli bir kitap.Mizahın arkasında keskin bir kilise ,sistem ve insan eleştirisi var.
      -Hayattayken kendi cenaze törenini en ince ayrıntısına kadar düzenleyen,alaya katılacak meşalelerin ,para ile tutup kendisi için ağlayacak olanların sayısını belirleyen delileri de bir önceki sınıfa sokalım.Bunlar sanki mezardayken debdebeli cenaze alaylarının zevkini tadacaklarmış gibi ya da cesetleri bu görkemli cenaze töreni olmadan gömülseymiş ,ölmüş olmaktan utanacaklarmış gibi.Bunlar için ölüm sanki protokol müdürlüğü mevkisiymiş ve kendileri de şimdiden törenler ve ziyafetler düzenlemeyi öğrenmeliymişler gibi
      Doğum günü,evlilik ,nişan,gün dönümü , yaz sonu,kış başı vb bilumum günler etkinlikleri düzenleyicilerine bir öneri ."Kendi cenaze töreniniz ,istekleriniz doğrultusunda itina ile düzenlenir."
Galiba daha bizde örnekleri yok.Ama bakın daha 1400 lü yıllarda Hollanda da yapıyormuş elin oğlu


19-Kayıp Aranıyor

Konsolos Vildan Bey'in gazeteci kızı Nevin'in bohem hayatı ,kendini  ve mutluluğu arayış çabaları .


















20-Nar Ağacı:Nazan Bekiroğlu

Nazan Bekiroğlu'nun denemelerinin dilini ağır bulduğum için pek okumamıştı.Nar Ağacı beni ters köşe yaptı.
Çok beğendim,çok sevdim.
Sonunu zayıf buldum ama .
Üzerine ayrıca bir yazı yazmak istiyorum.














21-O Adam Buraya Gelecek:Pucca

Neden okudum ?
İnanın hiç bilmiyorum.
Herkesi, hatta kendini bile aşağılayan, ötekileştiren anlatımı ,Amerikan tarzı esprileri sorunlu bulurum.
İşte arada çeşit oldu.














22-Kocan Kadar Konuş:Şebnem Burcuoğlu

Güldük ,eğlendik bitti.
Herkesler okudu ,ben de eksik kalmadım.


















23-Ne Demiş Dostoyevski

Dostoyevski severim.Ama özellikle hapishane notlarından alıntılanan bölümler beni daralttı.
Kitap yarım bırakmama prensibimden dolayı bitirdim.


















24-Selma Ve Gölgesi :Peyami Safa

Meraklı, ilgi çekici , sonuna kadar soluksuz okunan ,iyi kurgulanmış bir cinayet romanı.
Kusursuz güzellikte ve tehlikeli bir kadın ve naif bir şair.Kaza mı cinayet mi olduğu belli olmayan ölümler örgüsünde ilerleyen bir hikaye.

25-Sır :Nermin Bezmen

Yorum yapmayayım !!!











26-Siyah Süt:Elif Şafak  

"Annelik zor şey" diye özetlenebilecek deneyimleri ,Elif Şafak'ın kaleminde okumak güzeldi.

27-Füreya :Ayşe Kulin

Gerçek başarı hikayelerini seviyor ve ilham verici buluyorum.Hele de bu başarıyı yakalayan  bir kadınsa .
Başarı tesadüf değil.Yetenek olsa bile azim ve çaba yoksa başarı olmuyor.
Cumhuriyet dönemi ilk kadın seramik sanatçısı Füreyya Korel'in yaşam öyküsü.
Yazar Cevat Şakir Kabaağaç(Halikarnas Balıkçısı) , Aliye Berger (gravür ve grafik sanatçısı) ve kadın resimlerini çok sevdiğim Fahrunnisa Zeyd'in Füreya Korel ile çok yakın akraba olmasına çok şaşırdım