Merhaba küçük
kız sana haberlerim var
Beden eğitimi dersinde sıranın en arka sıralarında olmaktan kurtulacaksın. Ama daha vakit var. Yine de çok şey bekleme bence. Boyum uzasın diye basket oynamaya çalışıyorsun ya. Çalışma işte. Daha top sürmesini beceremiyorsun. Voleybol ve hentbol takımlarına falan da giremeyeceksin zaten. Senin gibi kıpır kıpır, ağaç tepelerinde dolaşan, keçi gibi dağ tepe tırmanan bir kızın, beden eğitimi dersi, nasıl orta olur ki?
Oluyor işte...
Sonraları da hiçbir zaman, beden eğitiminden tam
not alamayacaksın, üzgünüm
O haşhaş
tohumlarına benzeyen ipek böceği yumurtaların var ya, onları bahara kadar iyi sakla.
Yoksa bahar gelince, o kımıl kımıl küçük tırtıllardan almak için, biriktirdiğin
pullardan bazılarını arkadaşlarına satmak zorunda kalacaksın. Sen ipek
böceklerini beslemek için komşuların bahçesinde ki dut ağaçlarının tepelerinde,
yaprak toplamaya devam et ama ben yine de söylemiş olayım. Ne kadar çok ipek
böceğin olursa olsun onlardan ipek elde edemeyeceksin. En fazla içinden kelebek
çıkınca delinen beyaz ve sarı kozaların olacak. Ha bak belki onlardan pano
yapabilirsin.
Ben kim miyim?
Jetgillerde ki
uçan arabaları hasretle beklediğini biliyorum. Maalesef hala uçan araba
yapılmadı. Yalnız bazı yerlerde uçan taksi çalışmaları başlamış duyduğuma göre.
Belki bir gün uçan araban da olur kim bilir… Ama bak cep telefonun var.
İnternet diye bir şey icat edildi birde. Telefonun sabun kadar bir şey ama
ekranı var. Onunla internete de bağlanıyorsun.
İnternet nasıl
bir şey mi? Nasıl anlatsan bilmem ki? Kocaman sanal bir dünya. Sen sanal dünya ne
onu da sorarsın şimdi. Neyse annenin hep dediği gibi büyüyünce anlarsın… Ne
yapsın kadıncağız, o kadar çok soru soruyorsun ki mecburen büyüyünce diye seni
başından savıyor.
Telefonundan
internetle sanal dünyaya bağlanıyorsun oradan filmleri dizileri falan izliyorsun.
Sanal mektup gönderiyorsun. E mail diyorlar. Daha sosyal medya, anlık iletişim
falan var ama çok da kafanı karıştırmayayım. Merak ettiğin her şeyi de
internetten öğrenebiliyorsun. O kocaman ansiklopedileri okumak için kütüphaneye
gitmene gerek kalmıyor. O zamana kadar sen merakla ansiklopedi okumaya devam et
şimdilik. Senin için ulaşılmaz büyülü bir dünya olan ansiklopedileri sonraları
gazeteler kuponla bedava verecekler.
Bir de yenmeyip
içmeyip harçlığını yatırdığın dergileri biriktirmekle uğraşma. Kalabalık
yapıyor, toz tutuyor diye annen hapsini
komşu çocuklarına dağıtacak. Flütünü de arkadaşının kızına verecek.
Sana iyi ve
kötü haberlerim var. Şimdi aklına bile gelmeyen hayal bile edemediğin şeylere
sahip olacaksın. Ama kötü haber bunlara ulaşman hiç de kolay olmayacak. Çok
büyük gayret ve mücadele gerekecek. Olsun… Ama inan ki değer.
Resim yapmayı
sakın bırakma, O akrabaların Hollanda’dan getirdiği, kullanmaya kıyamadığın sulu
boyaların ve pastel boyaların bitecek diye de korkma sakın, bösüver. Burada da
çok güzel resim malzemeleri var artık. Yazmaya devam et derim ama çokta gerekli
mi bilmiyorum. Bir iki kompozisyon yarışması kazanacaksın ama edebiyat
fakültesi hayalin gerçekleşmeyecek. Tarih fakültesi de. Hayat sana sürprizler
hazırlıyor. Şu anda aklından geçirmediğin bir bölümü okuyacaksın. Ama inan bana
çok daha fazla seveceksin bölümünü. Hayalini kurduğun kocaman kütüphanen de
gerçekleşecek.
İnsanları
sevmeye ve güvenmeye devam et. Medeni cesaretini kaybetme diyeceğim ama maalesef
içine kapandığın, sosyalleşmeden çekindiğin dönemlerin var ileride. Olsun ama
aşacaksın. İçgüdülerine de güven derim. Akrep sezgilerin var senin. İçine
sinmeyen hoşlanmadığın insanların yamuğu çıkıyor eninde sonunda. Onlardan uzak
dur derim. Bir de her olumsuz şey için kendini suçlamaktan vaz geç, yıpranırsın.
Daha çok şey
söyleyeceğim ama seni n kafanı da fazla karıştırmak istemem. Yaşayınca
göreceksin derim. Hata yapmaktan, denemekten korkma. Deneyimlerin, yaşadıkların
seni sen yapacak.
Ha bak şu yabancı
dil meselesini şimdiden halletmeye bak. Çok sevdiğin klasikleri orijinal
dilinden okuyabilsen ne güzel olur ama değil mi? Hem tek yabancı dil de
yetmiyor artık. Dünya globalleşti,
kocaman küresel bir köy oldu.
Global, küresel
falan ne mi?
Büyüyünce öğrenirsin!
Yazı ilginç olmuş. heyecanlandığın belli oluyor yazarken
YanıtlaSilE yani insanın kendisi ile tanışması kolay değil.Heyecan yapıyor :)
SilBazen içine girmeden bazı şeyler ne kadar da çocuksu geliyor. Bu mim de öyle. Hele bir kalemi alıp yazmaya gör. Birden çocuklaşıyor resmen o günlere ışınlıyorsun kendini. Belki, yazmanın sihri bu. İlk andan itibaren akıyor satırlar. Yaşıyorsun adeta o günleri canlı canlı, alabildiğine. Yazında bir canlılık, bir hareket, bir içtenlik, bir sahicilik buldum. Eline sağlık, çok güzel seslenmişsin çocukluğuna:)
YanıtlaSilTeşekkür ederim...Dediğiniz gibi yazının sihri her halde.Zannedersem mektup yazmak, psikoterapi yöntemlerinden biri.Kapalı bazı kanalları açıyor,olumlu ya da olumsuz biriktirdiklerin akıp gidiyor yazıya :))
Sil"Asıl yokuşları sonra göreceksin" bayıldım buna :) Ben de nasıl yazacağım alt tarafı 13 yıl önceyr gideceğim dedim başta ama o kadar uzun yazmışım ki şaşırdım kendime. 10 yılda bir tekrarlasak mı bunu acaba :)) neler neler değişiyor 1 yılda bile. Çok çok içten bir yazı olmuş sevgiler :))
YanıtlaSilAy evet,bitmiyor hiç o yokuşlar.Tam "tırmandım bitti,oh" diyeceksiniz yeni bir yokuş uzanıyor önünüzde.10 yılda bir mektup,neden olmasın güzel yöntemmiş :))
SilMaalesef ülkemizde neden eğitimi dersleri müfredata uygun öğretiliyor.Genellikle öğretmenler öğrencileri serbest bırakıp bir kenarda çay içip sohbet ediyorlar...
YanıtlaSilHalbuki kuralına uygun ders yapılsa çocuklarda hem küçük hemde büyük motor kaslar gelişecek.. En önemlisi bedenini kontrol altında tutmayı öğrenecek..
Ha ha...yok tamamen benim beceriksizliğim,yoksa öğretmenlerim gerçekten iyiydi :)
SilÇok samimi ve içten bir yazı olsuş. Tebessüm ederek okudum. 😊 bir çok yerinde kendimi buldum. Eve kedi getirip annenin istemediği anları. Aslında büyük zannetriğim su teknesinin küçük olması(yalnız o küçük şeyde bpğuluyordum) hepsinde bir parçamı buldum ;) teşekkürler
Sil"Bir başka gezgin"
SilTeşekkür ederim.Çocukların düşünce biçimleri,algıları,duyguları benzer oluyor galiba. Bu mimi yapan bir çok arkadaşta da kendimden izler buldum :))
Gelişim psikolojisi olayı bir kere daha kanıtlanmış bulunmakta 😄😄
SilAynen 😆😇
Silselam blogun çok güzel
YanıtlaSilteşekkür ederim...
SilYa bu da çok güzel olmuş! Herkes ne kadar tatlı, ne kadar güzel yazıyor 10 yaşındaki haline! Hiç bitmesin istiyorum okurken :)
YanıtlaSilEvet ya...Çok güzel bir mim oldu.Çocukluğu anlatması bile ne tatlı değil mi?
Silhehe seni okumak ne büyük keyif ki amaaaa ya hep eğlenceli anlatıyon sen ayol sen bayağı iyi bir mizah yazarısın yaa sen bilmiyon bunuuuu:)
YanıtlaSilAha aha...Yok ya ciddi misin? İlk sen söylüyon bunu :)) Ağır abla bir kişiliğim aslında :))
SilAma bak bilemedim şimdi :))
ağır apla olabiliyin amaaaaa yazarken mizahçısın seeeen :)
SilAy çok mutlu oldum şimdii 💞 Uzmanından bu övgüyü almak pek mutlu etti 🙈
SilUcan araba flüt valla bayıldım:)
YanıtlaSilÇocuk aklı işte...2000 Yılına girince uzay çağına ışınlanacağımızı falan sanırdım :)) Biliyor musun ? O flüt hala aklımda.Nasıl üzüldüysem artık :))
SilNe güzel gülümseten bir mektup olmuş. Mimi yaptığınız için çok teşekkür ediyorum. Sevgiler.
YanıtlaSilTeşekkür ederim.Çok orijinal bir mim hazırlamışsın.Cevaplaması da zevkli oldu :))
SilNe kadar güzel bir yazı olmuş.Ben de ışınlanmayı isterdim ama hala olamadı :)Uçan arabalar da yok vallahi :)
YanıtlaSilO ışınlanma işi bir an önce olsa da internet siparişlerimiz falan hemen elimize geçse ne güzel olurdu ya 😄
SilBayıldımm :) Ne güzell, hem iki farklı zamanın, hem de iki yaşın karşılaştırması olmuş. Benim de ipek böceklerim vardı yazarken gelmemişti aklıma :) Ve etraftakileri kocaman zanneden algımızı ortaya koyuşunu da çok sevdim. Deep'e katılıyorum çok iyi bir mizah yazarı olduğuna yani ;)
YanıtlaSilAy çok teşekkür ederim.Nasıl mutlu oldum yorumunuza...İpek böceklerim ilk evcil hayvanlarımdı :))
Sil