Geçmiş
zamanların birinde, iki genç birbirine sevdalanır. Durumu öğrenen aileler araya
girer gençleri baş göz etmeye karar verirler. Oğlan evi dünürcü gitmek için gün
belirler, kız tarafına haber verilir.
Kız tarafında
hazırlıklar tam gaz başlar. Anne gelin adayı kızı su getirmesi için, köy
çeşmesine gönderir. Çeşmeye gelen genç kız testisini doldururken hayallere dalar.
Sevdiği genci düşünürken gözü çeşme başındaki ağaca takılır ve birden hayalleri
yön değiştirir
“Akşam Ali’nin
ailesi beni istemeye gelse. Babam beni Ali’ye verse. Güzel bir düğün yapsak.
Sonra bir çocuğumuz olsa. Adını Veli koysak. Sonra Veli çeşmeye su içmeye
gelince bu ağacı görse. Sonra ağaca tırmansa. Ağaçtan inerken ayağı kayıp düşse
ve ölse. Ben anne olarak nasıl dayanırım.”Yufka kalbi dayanamaz ve hıçkırarak
ağlamaya başlar.
Kızın
gelmediğini gören annesi küçük kardeşini ablasını aramaya gönderir. Ablasını
çeşme başında ağlarken gören kardeş merakla koşar ve ablasına neden ağladığını sorar.
Zavallı kızcağız kafasındaki senaryoyu hıçkırıklar arasında anlatır ve en
sonunda “söyle kardeşim ben anne olarak bu acıya nasıl dayanayım? “ der.
Hikâyeyi
ablasından dinleyen küçük kardeş “sen annesi dayanamazsında, ben dayısı olarak
nasıl dayanayım” diye oda başlar
ağlamaya.
Çocuklarının
gelmediğin gören anne söylenerek çeşme başına varır ve birbirlerine sarılarak
ağlayan kardeşleri görerek telaşla yanlarına koşar.
İki kardeş bu
sefer bir ağızdan hikâyeyi anneye anlatırlar. Hikâye boyunca gözleri yaşaran
anne de feryat figan ağlayan koroya katılır.”Sen annesi, sen dayısı olarak dayanamazsınız
da ben ananesi olarak Veli’me nasıl dayanırım”
Ev halkının
ortadan kaybolmasını merak eden baba da en sonunda çeşmenin yolunu tutar. Koro hıçkırıklar
arasında evin babasına acıklı hadiseyi anlatır. Hayretle dinleyen baba “siz
dayanamazsınız da ben Velime nasıl dayanayım “ diyerek duruma son noktayı
koyar.
Sonunda Ayşe’yi
Ali’ye vermekten vazgeçilir ve Veli kurtulmuş olur.
***
Küçükken
annemden dinleyerek, güldüğüm hikâye belki de hayatta çoğumuzun yaşadığı bir gerçeklik.
Olaylar tepki
verirken sadece o anki değil geçmiş tecrübelerimizi ve yaşanmışlıklarımızı
devreye sokarak yorumlar ve karar veririz. Geçmişteki olumsuz tecrübeler,
hayata bakış açımızı ve olayları yorumlayışımızı olumsuz noktada etkiler bir
stresli kaynağına dönüşebilir.
Stres günümüzde
hepimizi olumsuz etkileyen bir durum. Bunda teknoloji ile modern iş ve yaşam
tarzının getirileri büyük olmasına rağmen bizim bakış açımızda oldukça etkili.
Stres
vücudumuzun kendini savunmak için devreye soktuğu doğal bir mekanizmadır.
Sıkıntılı bir durum karşısında bedenin verdiği psikolojik ve fizyolojik
tepkiler zinciridir.
Kalp atışının hızlanması,
el terlemesi, kan şekerinin yükselmesi gerginlik ve stres belirtileridir.
Stres bedensel
olarak baş ağrısı, uykusuzluk, iştah artması veya azalması, sinirlilik yaparken
zihinsel olarak da iç sıkıntısı, gerginlik, düşük özsaygı gibi? meydana
getirir.
Öncelikle hayata
ve olaylara karşı bakış açımızı değiştirerek başlayabiliriz. Beyin kandırılmaya
müsait aptal bir organdır. Olayları olduğundan çok daha büyük algılama potansiyeli
vardır. Olumlu düşünmeyi öğretmek mümkündür.
Olacağından
kaygılandığımız şeylerin % 40 ı hiç gerçekleşmez. Tüm kaygıların % 30 u
geçmişten kaynaklanır.% 12 si kişiler arası iletişim bozukluğu kaynaklı iken
%10 da sağlıkla ilgilidir.
Aslında kaygıya
değer kısım ancak % 8 lik kısımdır. Bu % 8lik kısım tüm hayatımızı etkileyecek
bir cendereye dönüşebilir.
Hayır diyebilmek
ve olumlu düşünmek önemlidir. İletişim kalitemizin artması stres düzeyimizi
kayda değer oranda azaltacaktır.
Stres kontrolü için neler yapabiliriz?
- Günde mutlaka
bol su için. Susuzluk baş ağrısı yapacağı gibi gerginlik ve sinirlilik de
yapar.
-Gevşeme
tekniklerini öğrenin
-Sigara
ve alkolün depresyonu tetiklediğini unutmayın
-Hoş
görülü olun
-Zamanı
yönetmeyi öğrenin
-Eğlenmeyi
ihmal etmeyin
-Gülümseyin,
gülün, konuşmalarınızda esprilere yer verin
-Kendi
kendinize konuşurken güzel şeyler söyleyin
-Her şeyi
basitçe ortaya koymaya ve anlamaya çalışın
-Kişisel
amaçlar belirleyin
-Yeterli
miktarda uyuyun. Ne fazla ne az.
-Affedici
olun. Merhametsizlik ve haset tükenmenize yol açar
-Ümitli olun.
Ümit bir kas gibidir, geliştirin
-Kişisel
gelişime vakit ayırın
-Egzersiz,
spor yapın
-Düzenli
dengeli ( protein, vitamin, karbonhidrat vb tüm öğeleri alarak)beslenin
-Doğal
vitaminler alın, özellikle E,D,B,C Vitaminlerini
-Kafein,
alkol, sigara, aşırı yemeden uzak durun
-Bir
kenara para saklayın.
** èUNUTMAYALIM! Durumun
kendisi değil, bakış açımız stres kaynağıdır. Amacımız Stresten Uzak Bir
Yaşam Değil, Stresle Etkin Bir Şekilde Başa Çıkabilmektir. ç
Vitamin eksiklikleri ciddi stres kaynağı arada tahlilerimizi yaptırmak gerekli ... Ama olumlu düşünmek en önemlisi
YanıtlaSilBen bazen gün içinde su içmeyi unutuyorum :)
YanıtlaSil"SevKoz"
YanıtlaSilEvet sağlığımıza dikkat etmek lazım.Olumlu düşünebilmeyi de öğrenebiliriz.
"Sinan ACAR"
YanıtlaSilSusuzluk, baş ağrısıyla hemen kendini belli eder.Göz önünde su şişesi bulundurmak iyi olur.Görünce insan hatırlıyor.
Bu stres...
YanıtlaSil"Kafa Dergi"
YanıtlaSilBu stres... hayatımızın bir parçası☺
Çok yararlı bir yazı olmuş. Bir çoğunu bilsek bile arada hatırlatılması iyi oluyor. Teşekkürler Cam Güzeli
YanıtlaSilalizee çok severim, la isla bonita veee j'en ai marre ve moi lolita, bu üç şarkıya bayılırıım tamam diğer şarkıyı da dinlicem :)
YanıtlaSil"RABİA SERTELİ"
YanıtlaSilZaten en önemli eksiğimiz ,bildiklerimizi uygulamaya geçirememek değil mi ?
"deeptone"
YanıtlaSilDiğer iki şarkıda harikaymış :))
Yazınız için teşekkürler stres ile benimde başım dertte.Düzenli yoga yaptığım zaman çok faydasını görüyorum.
YanıtlaSil