DÜNYA KIZ ÇOCUKLARI GÜNÜ VE ÇOCUK GELİNLER
Bu konu maalesef bizim de gerçeğimiz.Daha yakın bir zamanda İstanbul’da çoğunluğu Suriyeli çocuk yaşta yüzlerce kadının (!) anne olduğu haberiyle karşılaştık.Yine yakın zamanda zorla evlendirilen kızcağızlar emniyet güçleri tarafından kurtarıldı.Kuaförler çocuk gelinlere hizmet vermeyeceklerine dair kampanya yaptılar. Benzeri haberler medyaya zaman zaman yansıdı.
Sorunun elbette ki bir çok boyutu var.
Öncelikle çocuk yaştaki bu kızcağızların başka
alternatiflerinin olup olmadığı pek de konuşulmuyor. Çocuk yaşta evlilikler
yasaklansın demek sorunu çözmüyor. Küçük yaşta evlenmeseler de, onları
ailelerinin yanında bekleyen daha başka bir hayat yok.Kardeşine bakmak, yada
getir götür işlerini yapmak bile olsa, çocuklarının iş gücüne ihtiyaç duyan ,
insan emeği yoğun işlerle hayatlarını geçirmek zorunda olan aileleri, cahil diye
aşağılayarak ya da sorunu meydana getiren sosyoekonomik ve kültürel zemini etüd
etmeden ,çözüm bulmadan ,çocuk evliliklerini bitirmek ne kadar mümkün.Genelde
yaptığımız, pansuman tedbirlerle kansere çare olmaya çalışmak benzeri çözüm
yollarıyla ,sorunu derinleştirdikçe derinleştiriyoruz.
Milyonların izlediği dizilerde genç kızlarımıza verilen mesaj; okumak için her şeyi göz al, meslek sahibi ol, diğer kızların eğitimi için üstünlük al değil, zengin birini kafalar hayatın kurtulsun. Tüm dertlerin çaresi zengin kocayla evlilik. Genç ve yakışıklı bulamasan bile önemli değil, yaşlı da olur. Evli ise de dert etme, karışı zaten kötüdür ondan ayırdın mı tamam, Mesele hallolur
Dizileri istemeyen izlemesin demek de çözüm değil.
Televizyon hala, eğitimsiz geniş kitlelere tek eğitim kaynağı ve rol model
olmayı sürdürüyor. Öncelikle ailelerde farkındalık oluşturup bunun yanlışlığı anlatılmalı.
Keşke dizilerde bu konulara değinilse. Ama (bazı örneklerini gördüğümüz ) gibi ajitasyondan
yapmadan, konuyu sulandırmadan işlenmeli. Meslek sahibi olmanın ve
eğitimin ne kadar önemli olduğu anlatılmalı dizilerle.
Senede bir gün 11 Ekim de, bir kaç yüz insanın bir
araya gelip birbirini dinlediği programlar yapıp, nutuk atmak, demeç vermekle
çözülmüyor bu sorunlar. Çözüm endeksli alternatifler geliştirilmesi ve
kız çocuklarının okullu olması için toplumun da, gönüllü
çalışmalarla elini taşın altına koyması gerekiyor.
Çaresiz ve fakir insanları, aşağılamak, küçümsemek, hakaret ederek akıl vermeye çalışmak onların savunma mekanizmalarını devreye sokuyor. Empati yaparak, onları anlamaya çalışarak meseleye yaklaşmak gerekiyor.