CİA Özel ajanı Carrie Mathison Irak
görevi sırasında idam edilmek üzere olan bir ajanlarından önemli bir istihbarat
alır. Bu istihbarata göre bir Amerika görevlisi saf değiştirmiştir. Bu
istihbarattan az bir zaman sonra Afganistan’da özel birlikler yaptıkları bir operasyonla
yıllardır kayıp olan bir Amerikan askerini kurtarırlar.
Kurtarılan asker çavuş Nicholas
Brody Büyük bir karşılama töreni ile ülkeye adım atar. Ajan Carrie Bodynin
istihbaratı alınan kişi olduğunda ısrarcı olsa da diğerlerini inandırmaz. O da usulsüz
olarak Çavuş Brody'nin evini gizli kameralarla donatıp yakın takibe başlar.
Çavuş Brody için Genel Kurmayın da büyük planları vardır. Onu bir kahraman olarak güvenlik politikaları yönünde kullanmak istemektedirler. Amerikan askerlerinin Afganistan’dan çekilmesi için gittikçe artan kamuoyu baskılarına karşı halkı güvenlik politikalarına ikna edilmesinin yolunu arayan Genelkurmay, Çavuş Brody’nin katılacağı vatanseverlik temalı mesajların verileceği büyük organizasyonlar planlar.
Kameralar karşısında ki Brody’nin
sağ elinin ritmik hareketlerinden şüphelenen Ajan Carrie onun birilerine
şifreli mesaj verdiğine üstlerini ikna ederek dört haftalık yasal takip izni
çıkarttırır. İzni veren savcı da geçmişte yaptığı bazı hatalar yüzünden CIA ile
çalışmak zorunda kalan bir kanun adamıdır.
Kısa bir süre sonra çavuş
Brody’nin Müslüman olduğu ve namaz
kıldığı ortaya çıkar. Bu durum Çavuş Brody’nin istihbaratı alına terörist
olduğu anlamına gelir mi gelmez mi? Dizi uzun bir süre bu sorunun cevabını
arıyor.
Dünyada büyük eksen kaymasına yol
açan 11 Eylül saldırılarını yıldönümünde üstelik yeniden ısınan Afganistan meselesinin
konuşulduğu bu günler ister istemez, yakın diyebileceğimiz bir süre önce biten Homeland dizisini hatırlattı.
2011 yılında başlayan dizi 2020
senesinde bitti. Dünyada oldukça
ses getiren yakından takip edilen bir yapım.
Ama ben bloglarda ki dizi tanıtımlarına hiç denk gelmedi. Muhtemelen
gözümden kaçtı.
Dizi dünyanın en çok tanınan ama aslında
işleyişi o kadar da bilinmeyen şehir efsanelerinin sisleri ardına yükselen Amerikan
dış istihbarat kurumu CIA’yı anlatıyor. CIA’nın uluslararası operasyonlarını
kurum içi ayak oyunlarını ajanlarını çekişmelerini ve farklı ülkelerin
insanlarını ajanlaştırma ve kullanma faaliyetlerini işleniyor.
Valla bu konuda uzmanlığım yok ama birçok eleştirmen en tarafsız CIA anlatımlarından biri olduğunu söylüyorlar. Oldukça sürükleyici heyecanlı her bölümün sonunda “ha... nasıl yani?... “ dedirten bir dizi. Nefessiz izleniyor. Oyuncular çok iyi. Özellikle ajan Saul Berenson ve Çavuş Brody kendinizi kaptıracağınız kadar güzel oyunculuk sergiliyorlar. Ama çılgın bakışlı ve rozetini kaybetmemek için aslında psikolojik problemleri olduğunu saklayan yarı deli Ajan Carrie şimdiye kadar en sinir olarak izlediğim karakter. Histerik acımasız kaba istediğini elde etmek için kendini bile kullandırtabilen Carrie’nin insani yönünün de olduğunu anlatmaya çalıştıkları bölümler inandırıcılıktan olabildiğince uzak. Yani oyunculuk inandırıcı aslında ama ben baştan gıcık olarak izlediğim için bana etki etmedi.
Hani dizi izlerken iyi ve kötüler ya da
kötülükle iyilik arasında gidip gelen karakterler vardır ve kendinizi o
taraflardan birine yakın hissederek seyredersiniz ya. İşte benim için hiçbir
karaktere zerrece yakınlık hissetmeden gergin ve stresli bir şeklide izlediğim ama
saatlerce dikkatim dağılmadan bir türlü bırakamadan izleyebildiğim bir dizi.
Gerginliğim ve öfkem dizideki
karakterlerden ve konulardan bağımsız olarak hayatın içinde yaşanan
gerçeklereydi aslında. Konunun siyasi yönünden tamamen bağımsız olarak içinde
ki insan unsuruna odaklandım. Kameralarla bilgisayar akranları ile
projeksiyonlarla donatılmış bir odadaki bir avuç insan, operasyon yaparak belki
de hiç görmediği sokaklarda, evlerde
şehirlerde ki hiç tanımadığı insanların hayatları üzerine karar veriyor. Kendisinde
tanrısal bir güç vehmederek başka insanların kaderini belirlemeye soyunuyor.
İşte bunların bunca kolaylıkla yapılabilmesinin dehşetini yaşadım dizi boyunca.
Bir bilgisayar oyununda bile
gösterilmeyecek fütursuzlukla canlı insanların hayatları üzerine karar
veriliyor. Bir düğmeye basılarak onlarca insanın hayatına son veriliyor. Bu
durum konunun her iki tarafında ki unsurlar için de geçerli. Bir bunu modernizm
adına yaparken diğeri din adına yapıyor.
Dizi yoğunlukla Afganistan üzerinden ilerliyor. Arka planda ise CIA ajanlarının ayak oyunları planları birbirlerini saf dışı etmek için çevirdikleri dolaplar da işleniyor. İnsan hayatının gerçekten hiç önemi yok. Rakip gördüğü ajanın planını boşa çıkarma uğruna kendi adamlarını harcamaktan bir an bile tereddüt etmeyen güç unsurlarının , binlerce hatta milyonlarca insanın hayatının üzerinde söz sahibi olmaları dehşet verici.
Afganistan’da ki cani ilkel
insanların, takım elbise kravat giymiş modern versiyonları ile dolu kurumlar.
Aslında modern dünya ile savaşa giren fundamentalist teröristlerle mücadele
edildiği iddiası ile insanlar vahşi
uygulamalara ikna edilirken, arka planda hangi pazarlıklar var? Ekmek bulamayan
insanların yaşadığı ülkeler silaha verilecek bunca parayı nereden buluyor? En
ilkel koşullarda yaşayan insanlar en modern silahlara arabalara savaş araçlarına
nasıl ve hangi yollarla sahip olabiliyor. Öyle ya bu silahlar internetten
alınıp kargo ile eve gelecek ürünler değil ki. Büyük bir Açıkhava silah fuarına dönüştürülen
coğrafyalarda hangi savaş araçlarının
performansını kimler test ediyor. Tabi milyonlara mal olacak performans testlerini
maliyetsiz bir şekilde gerçek insanlar üzerinde denemek ne kadar da konforlu(!)
modern (!) ülkeler için.
Şu anda dünyanın dengelerini
değiştirecek olaylar yaşanırken acaba arka planda ne anlaşmalar yapıldı kimler
neler kazandı bilmiyoruz. Gün gelince öğrenebilir miyiz? Onu da bilmiyorum.
Tabi dizi tüm bu sorularıma cevap
vermekten uzak. Homeland bana cevaplar
değil sorular verdi daha çok. Ama Homeland güzel ve konunun meraklılarının
mutlaka izlemesini tavsiye edebileceğim bir dizi.
İki kere başlayıp, ikisinde de devam edemediğim dizi 🤷♀️ Sanırım değindiğiniz gibi; insanı hiçe sayan uygulamalar vs içimi daralttığı için devam edemiyorum. Sizin yorumunuzdan sonra belki bir kez daha denerim 🤗. Selamlar.
YanıtlaSilSürükleyici bir dizi. Sizin uygun zamanınıza denk gelmemiştir. Bir daha deneyin bence 😊
Silgüzelmiş :)
YanıtlaSilEvet güzel bir dizi :)
SilBeautiful blog
YanıtlaSilThanks 😊
SilCan bayıla bayıla izledi baştan sona ama ben izleyemiyorum sinir basıyor, geriliyorum böyle dizileri izlerken. Netflix'te izlemeyi başardığım üç dört dizi var sanırım.
YanıtlaSilGeriliyorum bende ama izlemekten de kendimi alamıyorum. Bu tarz dizilerden epey izledim:)
SilKonusu baya iyi ama süreklilikte sıkıcı gibi duruyor :)
YanıtlaSilSürükleyicilik de sorun yaşamadım. Hızlı akıyor ve heyecanla izleniyor. Ama tabi ilgi alanına girince böyle. Kişisel tercih önemli :)
Silhımm, daha önce bikaç sezonunu izleyip yazmıştım ama tümünü izlemedim ama izlicem tabii. fx kanalında oynuyordu :)
YanıtlaSilNetflix de izlemiştim. Ama şu anda kaldırılmış. Telif süresi bitmiş galiba. İlk Sezonlar daha sürükleyiciydi. Sonra ki sezonlarda biraz yön değiştirdi sanki. Her halükarda izlenesi bir dizi :))
SilBir iki bölümünü izleyip sevmemiştim Amerikalıların (emperyalistlerin) yapıp edip her şeyi berbat ettikten sonra böyle diziler yapmalarına çok sinirleniyorum.
YanıtlaSilBatılılar yapıp ettiklerini kabul ediyor yine de . Doğu toplumlarında ise inkar ve görmezden gelme var hepten. Her ikisine de sinirleniyorum. Homeland biraz ilgili konulara merakınız varsa izlenecek bir dizi :)
Silnot ettim, teşekkür ederim paylaşım için, keyifli izlemeleriniz olsun...
YanıtlaSil