10 Eylül 2018 Pazartesi

MEVZU VAR DEDİLER GELDİK !!!


SOSYAL MEDYA LİNÇLERİ

MEVZU VAR DEDİLER GELDİK

SOSYAL MEDYA LİNÇLERİ

Daha önce paylaştığım Rythm 0 deneyi, insanın içindeki ürkütücü karanlıkları göstermesi açısından modern insan için sarsıcı bir deneyim oldu. Bu deneyin onlarca benzerini günümüz sosyal medyasında yaşadığımızın pek de farkında değiliz gibi.

Ellerimizdeki akıllı telefonlar bize yepyeni bir yaşam alanı sundu. Bu sanal bir alan olsa da yavaş yavaş yaşamımızı dönüştürüyor. Artık sanal gerçeklikler normal hayatımızı kurgular oldu. Önce çok masumane başlayan akımlar bir müddet sonra hesaplanamaz boyutlara ulaşıp şirazeden çıkabiliyor…

Sosyal medya linçleri de bu meselelerden biri.

Sosyal medya, sosyal sorumluluklar için insanları örgütlemede oldukça kullanışlı bir işleve sahip. Kan arayan hastalar, kaybolan çocuklar, yardım gereken engelliler, sahiplendirilen hayvanlarla başladı süreç. Oldukça güzel çalışmalar yapıldı ve hala da yapılmaya devam ediyor.

Sosyal medyanın gücünü fark eden insanlar, bir süre sonra ağır çekim ilerleyen adalet sistemini etkileyerek daha çabuk sonuç alınabileceğini de gördü. Mesela şiddet ve tacize uğrayan mağdurlar için kendiliğinden gelişen destek mesajları sonucu zanlılar çabucak yakalandı, adli süreçler başlatıldı.

Son kertede ise adaleti kendi sağlamaya çalışan insanlar, çekip sosyal medyada yayınladıkları görüntülerle çok büyük kitlelerden destek buldular. İşte o noktadan sonra ip koptu.

 Bu konuyla ilgili onlarca örnek yaşadık. Erkek arkadaşlarını ayarttığı suçlamasıyla arkadaşlarını dövüp görüntüleri ibret olsun diye yayınladıklarını iddia eden kızlar. Kızını taciz ettiği iddiasıyla bir genci döven baba. Dilenciyi linç ettiren zabıta. Spor antrenörünü döven kebapçı. Kartopu oynarken cama geldiği için esnaf tarafından bıçaklanan gazeteci ve daha onlarca olay. İşte bu tarz olaylar sosyal medyada çokça konuşuldu, adaleti sağladığını söyleyen failler oldukça fazla destek buldu. Hatta kahraman ilan edildi.

Ama bunların ne gibi vahim sonuçlar oluşturabileceği yeterince konuşulmadı. En basitinden Taciz ile suçlandığı için bunalıma girip intihar eden gencin sonradan suçsuz olduğu anlaşıldı.

Teşhir edilen insanın suçlu olduğuna kim nasıl karar veriyor?  Olay bütünlüğünden kopuk birkaç görüntü ile insanları yargılamak, suçlu ilan etmek doğru mu? Adaleti tesis etme hakkını kim kime nasıl veriyor? Devletin yasal şiddet uygulama hakkı verdiği kolluk kuvvetleri bile hesap verirken bu insanlar nasıl hesap vermekten korkmadan hareket eder? Ne olursa olsun, nasıl şiddet meşru görülebilir ve de destek bulabilir?

Şiddet sadece fiziksel de değil. Bir de psikolojik linçler var sosyal medyada. Gün geçmiyor ki birileri topun ağzına konulup linç edilmesin. Bu bir gün ne söylediğini bilmeyen cahil bir ergen oluyor, Bir gün kahvede esnaf amcaların her gün konuştuklarını kameralar önünde tekrarlayan yaşlı bir amca. Bir gün yandaş (!) bir sanatçı oluyor bir gün muhalif (!) bir gazeteci. Normal şartlarda en fazla birkaç yüz takipçisi olan hesaplar bir anda milyonlarca görüntülenme rakamlarına ulaşıyor. En fazla 20 30 kişinin haberinin olacağı kişiler bir anda yüz binlerin meselesi oluyor.

Masumca, hatta safça diyebileceğimiz, okumak için yurtdışına gitmek isteyen kızcağıza ya da burs bulup okumaya çalışan öğrencilerin yardım taleplerine üşüşen yüzlerce insan, zavallı gençlere akıl verip ayar çekti, hatta aşağıladı hakaret etti. ”Tembele iş buyur sana akıl öğretsin” hesabı, akıl vermek bedava ama sorumluluk almak yürek ister tabi.

İnsanlar iştahla klavye başında birilerini linç ediyor. Kavga küfür kıyamet eksik olmuyor. İnsanlar şahsi meselelerini taraflar üzerinden görüyor. Normalde yanına bile yaklaşamayacağı popüler kültür figürlerini sosyal medyadan takip eden insanlar, bir gün öncesi göklere çıkardığını bir gün sonra kitlelerle beraber linç ediyor. Konunun uzmanı bilim insanlarına, düzgün yazabilme becerisinden bile mahrum insanlar ayar çekiyor. Onlarca yılını uzmanlaşmak için araştırma yapmaya hasretmiş uzmanlara, tek kitap okumamış insanlar, sosyal medyada rastladığı bilimsel makalelerle (!) akıl veriyor. Türkçe konuşamayan insanlar dünya siyasetinden analiz kasıyor, Bir tiwit öncesi ana bacı yapan insanlar ahlak dersi veriyor.

Her sabah uyanan bizler, ilk iş akıllı telefonlarımıza bakıyoruz” bu günün mevzusu nedir abi? Klavyelerimizi, akıllı telefonlarımızı alıp er meydanına koşalım “ diyerek

Noluyor? Nereye gidiyoruz Allah aşkına…


18 yorum:

  1. Gerçekten çok güzel bir konuya değinmişsin hele ki şu son zamanlarda yaşananlar çok berbat iyice insanlıktan çıkmışız millet olarak rabbim sonumuzu hayır etsin inşallah biraz vicdan merhamet ve insanlığımızı hatitlariz dilerim ... emeğine kalemine sağlık canım benim sevgiler ❤😊

    YanıtlaSil
  2. Çok haklısın cam güzeli, ençok da dediğin gibi hayatında tek kitap okumamış insanlar oturup bilimsel makalelere akıl veriyor. :) Son örnek Yıldız Tilbe:)evrim yokmuş duyan da biyolog ya da ömrü laboratuvarlarda geçmiş bilim insanı sanacak! Evrim yok da kuyruk sokumumuz niye var? bile sormaktan aciz....küfürler, hakaretler gırla, en basitinden birinin hoşuna gitmeyen yorum yapınca hemen 'salak' filan diyorlar. Bir de sırf ÜNLÜ diye birilerini şişirip balon yapıyorlar çok sinir oluyorum.
    Eline sağlık. :)

    YanıtlaSil
  3. "sessizkaldım"
    Teşekkür ederim.Evet son zamanlarda bize bir haller oldu.Ama galiba bu sadece bizim sorunumuz değil.İnternet kullanan diğer ülkelerde de var bu tür sorunlar :((

    YanıtlaSil
  4. "bücürükveben"
    Evet Müjde Abla sorun eleştiri değil.Sorun hakaret ile eleştirinin karıştırılması.Yoksa kimse kimsenin fikirlerine katılmak zorunda değil.Medeni ölçülerde herkes eleştirilebilir.Eleştirilerin linç boyutuna ulaşıyor olması korkutucu.

    YanıtlaSil
  5. Cok önemli bir konuyu çok güzel ve etkili bir şekilde dile getirmişsiniz. Keşke bahsettiğiniz sorunlar hiç yaşanmasa. İnsan ister istemez nereye gidiyoruz böyle diyor.

    YanıtlaSil
  6. Tarihi yaşıyoruz şu an. Konu üzerine psikolojik ve sosyolojik araştırmalar hali hazırda devam ediyor, ama asıl 10 sene sonra sürecin etkilerini yansıtan bir araştırma ne halde olduğumuzu gözler önüne serecek. Sanal bilimseverler değil de kendilerini gerçekten bilime adayanlar muhakkak bu çalışmaları yapacaklar. Üzerinde düşünülmesi gereken bir konuyu yazmışsın, aslında hepimiz buna zaman ayırmalı ve düşünmeliyiz. Neşeli sevgilerle :)

    YanıtlaSil
  7. ah ne bileyim valla ivit değişik birileri olduk işteeee :) ama blog en iyisiiii işteeee :)

    YanıtlaSil
  8. "Kitaplara Kaçanlar"
    Keşke ama insanın olduğu her yerde farklı farklı da olsa sorun olacaktır.Bu konularda endişe edenlerin olması sorunlara çözüm yolunda ilk adım diyerek umut besliyorum

    YanıtlaSil
  9. "Mutlu Anlar Koleksiyoncusu"
    Evet hali hazırda yapılan araştırmalar oldukça şaşırtıcı sonuçlar içeriyor.Dediğiniz gibiler ilerleyen zamanlarda daha net sonuçlar elde edilecektir.Ama sanırım o zaman da üzerinde düşünülmesi gereken farklı sorunlarla uğraşıyor olacağız. :))
    Neyse biz şimdilik önümüzdeki sorunlara odaklanalım değil mi ? :))

    YanıtlaSil
  10. "deeptone"
    Ya evet...Sosyal medya "neden" değil "sonuç" galiba.Bize bir haller olunca aynaya yansıyan da bu görüntüler.
    Blog konusunda kesinlikle haklısın.En renkli ve saygılı ortam buralar.En farklı fikirdekiler bile birbirine sevgi dolu saygılı yorumlar yapıyorlar.Umut verici :))

    YanıtlaSil
  11. Blogunuza bayıldım. Yazılarınızı severek takip edeceğim :)

    https://benirva.blogspot.com/2018/09/unutuyoruz-kendinizi-motive-ediyor.html

    YanıtlaSil
  12. she was pretty ivit biricik dizi. son yazımda var bak ordaki oyunculardaaan bu yazdığım dizilerde deee :)

    YanıtlaSil
  13. "Miss B"
    Hoş geldiniz. Bloguma İzmir'in imbat rüzgarlarını getirdiniz :))

    YanıtlaSil
  14. "deeptone"
    Hee baktım baktım :))

    YanıtlaSil
  15. ivit bak yine ciciş dizi istediğinde sölerim kiiii :) üç dizi izliyom şimdi, your honor, 30 but 17, about time :)

    YanıtlaSil
  16. "deeptone"
    Zaten bilirkişisi Deep varkene ne izleyeyim ne okuyayım kaygısı yok :))

    YanıtlaSil
  17. "İnsanlar iştahla klavye başında birilerini linç ediyor.." Çok doğru bir tespit..✔ Klavye canavarları her yerde maalsef..Bunların çoğuda paralı troller..Geri kalan ise onlara uyan saf insanlar..İşte sosyal medya bu şekilde işliyor..Maalesef..✔ Elinize sağlık..🙂

    YanıtlaSil
  18. "Ertuğrul Yıldırım"
    Ah keşke sadece saf insanlar olsa.Bastırılmış kötülüklerini klavye başında kusuyorlar gibi geliyor bana.Sosyal medya hastalıklı yanlarımızı da gün yüzüne çıkardı maalesef. :(

    YanıtlaSil