16 Temmuz 2017 Pazar

DEDİKODU; TAMAM YAPTIM, AMA Bİ SOR, NİYE YAPTIM ?

     

DEDİKODU : TAMAM YAPTIM,  AMA Bİ SOR, NİYE  YAPTIM ?

Peki, acaba  neden dedikodu yapıyoruz?

Aslında daha çok kendi defolarımız örtmek, yetersizliklerimizi gizlemek, komplekslerimizi tatmin etmek için olmasın?

-Ayy görgüsüz  Kezban, o elbiseyle o ayakkabı giyilir mi ? diyen Yeşim, aslında kendisini moda otoritesi ilan ederek muhtemel  moda eleştirilerini  kendince bertaraf etmeye çalışıyor olabilir mi?

-Ay şekerim Allah çirkin şans ı versin. Bir Hande’ye bak birde kocasına. O adam o kadını nasıl almış ?’’ diyen Yasemin, acaba şunu mu demek istiyor satır arasında?  “aah ah şu Hande kadar olamadım. Aslında ben daha güzelim, o kocaya ben layıktım ama ne yaparsın olmadı işte” Yüksek sesle dile getiremediği içsesini böyle mi dillendiriyor?

 -Ayol o boy bende olsaydı, bende o topukluları giyseydim, tabi bende bölüm şefi olurdum, diyen Selda, ‘’ne yapayım mesleki olarak yetersizim de ondan yükselemiyorum’’ diyemeyeceği  için kendisini böyle mi  tatmin ediyor?

-Peh işte sonradan görme ne olacak, almış nohut kadar tektaşı, gözümüze, gözümüze sokuyor o el hep havada, diyen Mine, iç geçirip “ah bende de olsa! ‘’diyemediği için mi böyle söylüyor.

-İnek o zaten oğlum, hem Hoca’ya o kadar yalakalık yapsaydım, asistanlığı ben kapardım, diyen Sedat ‘’ ne yapayım bilardo salonlarında, kafelerde vakit öldürdüğüm için not ortalamam kötü, yeterince okuyup çalışmadığım içinde akademik başarım yetersiz’’  diyemediği için kendini böyle mi savunuyor?

-Ayol beceriksiz o kadın bi kısır yapmış çamur gibi, börek te yanmıştı zaten, diyen Eminanım “en  becerikli benim! ’’ , ‘’Pasaklı kadın nolcak’’ diyen Şerife, ’’ en temiz benim’’  mi  diyor acaba?

-Ekranda gördüğü oyuncuya ‘’ o boyaları ben sürsem o estetikleri ben yapsam ondan daha güzel olurdum’’ diyen Ayşa’nım  elbette biliyor öyle olamayacağını ama işte ‘’aslında ben de güzelim ‘’ demenin farklı bir yöntemini deniyor.

En güzel, en zeki, en çalışkan, en yetenekli, en başarılı benim diyemeyen insanlar  iş arkadaşının, apartman komşusunun, okul arkadaşının, akrabasının ya da hiç tanımadığı diğer insanların omuzları üstüne çıkarak, sırtına basarak, ayaklarını çiğneyerek, arkaya iteleyerek kalabalıklara el sallıyor, sağa sola haykırıyor.

-Bana bakın! Ben buradayım, ben zekiyim, ben güzelim, ben başarılıyım, ben yetenekliyim, ben buradayım! Bana bakın! Bana bakın!  Diyerek.

            ***

Yok, öyle değil ben mağdur oldum zarar gördüm diyorsan, insanı insan yapan söz ve beden diliyle iletişim kurabilmesi, meramını anlatabilmesi, hakkını arayabilmesi değil mi?

Gizli, gizli arkadan  iş göreceğin, pusuya yatacağın, sinsi sinsi  elini ağzına yarım kapayıp  “aman kimse duymasın’’ diyeceğin yerde mertçe çık hakkını savun, başarı için mücadele et, çalış kazan ya da ona buna çamur atma, elindeki ile yetinmeyi öğren, defolarını tamir et.

            ***

Ama o kusurlar, ayıplar, yetersizlikler gerçekten o kişide var.

Ee zaten bunları dile getirmek dedikodu. Olmasa birde iftira olacak.

Kadim bilgi  dedikodu etmeyi ,”Ölü eti çiğnemek”  olarak, tanımlarmış.

Iyy ne iğrenç!  Değil mi?

Neden  acaba, böyle tanımlanmış? Neden bu kadar irkiltici bir metafor kullanılmış?

Çünkü ölü savunmasızdır, kendisine yapılanlara karşılık veremez. Çünkü ölü muhteremdir, her türlü saldırıdan korunmuştur. Çünkü ölüye yapılan her türlü fiziksel saldırı bir çeşit sapkınlıktır.

Peki, o anda, orada bulunmadığı için korunmasız kalan, kendini koruma şansı olmayan  kişinin ölüden ne farkı var? Orada hazır olsaydı kendisini  savunacak,  koruyacaktı. Ama  biz orada olamadığı anı bekledik dedikodu için Demek ki o anda savunmasız durumdaki, manevi anlamda ölü olan ” o” kişinin, şahsı manevisine yapılan saldırılarda bir çeşit nevrotik  bir vaka.

            ***

Birde dedikodudan “kaçınanlar”  var, asla dedikodu yapmam diyenler.

-Ay ben onun nelerini  biliyorum da, dedikodu olmasın diye söylemiyorum’’ diyenler.

Kardeş keşke dedikodu yapsaydın da bu lafı demeseydin! Deseydin ne diyecektin Zevksiz mi, ? Görgüsüz mü? Yoksa beceriksiz mi?

Ya şimdi; o kinayenin arkasına kaç soru işareti taktın farkında mısın? Acaba hırsız mı? Namussuzluk mu yapıyor? Yalan mı söylüyor? Eşini mi aldatıyor?

***

Programlar yapılıyor TV lerde, anlı şanlı sanatçılarımız, gazetecilerimiz, bir masanın etrafında dünyanın en önemli (!) ve ciddi (!) işini yapıyorlar. Magazin.

Her gün birkaç  ünlü yatırılıyor teşrih masasına, enine boyuna inceleniyor. Görüşler alınıyor, uzun, uzun analizler yapılıyor, davranış bilimcilere taç çıkartırcasına

E de bizim neyimiz eksik onlardan, bizimde kendimizce” ünlülerimiz (!), en (!) lerimiz yok mu? İşyerimizde mahallemizde. Haydi, bakalım; bizde toplanalım fiskos sehpalarımızın, kafeterya masalarımızın başına; Artık Allah ne verdiyse, aklımıza kim geldiyse

Bilelim ki hayatta kınadığımız, asla yapmam dediklerimizin çoğunu  hayat, ensemizden tutup, burnumuzu sürte sürte yaptırıyor. Yani eskilerin “kınadığını yaşamadan ölmezsin “ dediği gibi.

İnsanız hepimiz! Eksiklerimiz kusurlarımız defolarımız var. Benim, senin, hepimizin. Mutsuz olduğumuz anlar da oluyor, başarısız olduğumuz zamanlar da. İhanete uğradığımız da oluyor, elimizden sevgiyle tutanımız  da.

İnsanız biz. Eksiksiz, noksansız, kusursuz olduğumuz için değerli değiliz, kusurlarımızı fark edip düzeltebildiğimiz için, değişebildiğimiz, evrilebildiğimiz, gelişebildiğimiz için değerliyiz. Bizi değerli yapan bu potansiyelimiz.

Lütfen kendi değerimizin farkında olalım, başkalarının üstünden kendimizi değerli kılma çabalarına da boş verelim!


16 yorum:

  1. Obama'lı karikatüre çok güldüm:)) ya dedikodu dinlemeye bile tahammül edemiyorum ben, öyle komşuları uzak tutuyorum, diyelim bir apt. yeni taşındım, güle güle oturuna geliyor kadın, başlıyor filan no, falan no'da oturanları bana kötülemeye, dedikodularını yapmaya, o zaman belli ki, zamanla beni de onlara kötüleyecek:))) mesela evine gittim kedi kumuydu her yer diyecek, kız kurusu diyecek, vs.:))) insan ne kadar boş olursa, ne kadar cahil olursa o kadar dedikoduyu seviyor galiba....:)Güzel bir yazıydı kalemine sağlık.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet ya haklısın Müjde abla,dedikodu yapmakta boş zaman istiyor.Vaktini değerlendiren insanın dedikoduyla uğraşacak zamanı olamaz ki :))

      Sil
  2. Katılmamak elde değil düşüncelerinize. "Etme gaybet, dostunu küstürürsün." sözü ne güzel ifade ediyor. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Haklısınız dedikodu yapıp dostları küstürmeye değer mi hiç ?

      Sil
  3. Obama'lı karikatür iyi güldürdü, kaleminize sağlık :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim Emre Bey.İşte "first lady" kocası olmak kolay değil. Napaydı Obama? :)

      Sil
  4. Dedikodu ağıza çalınan zehirli bal gibi. Zehirli olduğu fark edilmeyince yedikçe yeniliyor. Yediriliyor.Umarım dedikodu yapacak kadar boş zamanlarımız olmaz.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Zamanlarımızı nasıl dolduracağımız bizim elimizde sevgili "ebemkuşağı"

      Sil
  5. Son paragraf gerçekten vurucu.Biz önce kendi gözümüzdeki çapağa bakmalıyız :) Teşekkürler :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ya evet..işaret parmağımızı karşıya uzatırken,kendimize dönük parmaklarımızı farketsek keşke 😊

      Sil
  6. Hahaaaa :) cam güzeli harikasin yaaa yazilarini severek okuyorum tebrik ederim :) benim de en gıcık oldugum sylerden biridir.( görümcem birsey demişti çıldırmıştım ) yengecim kız atkadaşlarım hep fıstık gibi yengen var diyolar. Boyun posunda var masallah demisti. Cildiriyorum ya. Orada aslinda ben niye cüceyim diye iç geçirmeler yatıyor. Bide bunu herkesin icinde diyoki eşim daha uzun giyineyim diye zorlasın beni. :) Bende lafimi anında yapıştırdim ama. Ne yapayim boyum senin gibi olsun diye bi metre keseyimmi dedim 😀 haha cok fenayim demi. Ama hakedene hic acimam. Çenesini tutsun herkes

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ha haa bu dedikodudan daha çok laf oturma olmuş ama olsun 😉

      Sil
  7. ayyyy iyidir dedikodu yaa hele aile içinde oh oh iyi dinlendirir insanı :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İyidir iyidir de, dedikodu malzemesi olmak kötü amaa 😢

      Sil
  8. Kaleminize sağlık, düşüncelerinize birebir katılıyorum. Hepimiz kusurlarımızla insanız ve başkalarının fiziksel özelliklerinden dolayı aşağılayıp kendi egolarını tatmin eden insanlar var. Bunu yakın zamanda fotoğrafım çalınıp üzerine hakaret ederek paylaşan şahıslar yüzünden kendime gelemedim kaç gündür... Herkes kendi hayatına baksa her şey daha güzel ollacak ülkemde ama anlayana... Emeğinize sağlık...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yorumun için teşekkür ederim "maryslifenet" .Evet dedikodu yapmakla hem kendimize ,hem çevremize verdiğimiz zararın farkına varır ve her şeyin daha güzel olması için elimizden geleni yaparız umarım..Yaşadığınız sıkıntılı durumdan dolayı da çok geçmiş olsun..

      Sil