MERHABA YERİNE...
Vakti zamanında bir yeniçerinin eline biraz para
geçer. Adamcağız biraz keyiflenmek niyetiyle, bir sazende ile bir hanende tutar.
Çilingir sofrasını hazırlar keyifle sofraya kurulur, bir şeyler söyleyin de
keyfimiz yerine gelsin diye de buyur. Hanende başlar söylemeye: Şarkının
sözleri uzuuun mu uzun
-
Ey sevgili!
-
Gül müsün süsen mi,?
-
Servi misin ay mı bilmem.
-
Bilmem ki bu perişan aşığa kastın nedir?
-
Sana nasıl hizmet edeceğimi bilmem.
-Bilmem ki sussam mı yoksa şarkı mı söylesem?
-
Sen neredesin ben nerde bilmem.
-Bilmem ki niçin beni bazen öldürür, bazen de mutlu kılarsın?
Hanende bilmem, bilmem dedikçe adamcağızın sabrı taşar,
öfkesi başına sıçrar. Yatağanını sıyırdığı gibi şarkıcının boğazına dayar ve
gürler;
-Be adam yetti gayri bilmediklerin! Bunları bırak da bildiğini söyle!
Şimdilik bende ne söyleyeyim bilmiyorum. Kafamda
onlarca şey cirit atıyor, onları sıraya sokmaya çalışıyorum ama… Hele bir
başlayalım bakalım mevtam görelim neyler…
Vira bismillah.(hamiş)
Nedendir bilmem ‘’Vira ‘’ kelimesi denizi ve
Halikarnas balıkçısını çağrıştırır bana. Aganta Burina Burinata ortaokul
da okuduğum hüzünlü bir romanı idi Halikarnas balıkçısının. Zaten genel de
hüzün vardır ustanın eserlerinde.
( Kendime not ):Kütüphaneden bu kitap alınacak ve yeniden okunacak.
Seviyorum çocukluğumda
okuduğum kitapları yeniden okumayı. Sonra bir ara paylaşırım sizinle.
"Şimdilik bende ne söyleyeyim bilmiyorum" Kılıç, yatağanındayken "bilmem" ile başlayan kelimeler kullanmayınız. :)
YanıtlaSilMerhaba!
Olur :))
SilYazınızı okuyunca bir amerikan fıkrası aklıma geldi.
YanıtlaSilİki amerikan sarışın polisinten biri yerde bir ayna bulur. Aynaya bakar ve "Ne kadar da çirkin bir kadın" der. Bu sözünü onaylatmak için arkadaşına uzatır, aynayı. Aynaya bakan arkadaşı "Gerçekten çirkin bir kadın" der ve aynayı atar. :)
Gönül aynamız güzel oldun,güzel görelim :)
Sil